Prof. Dr. Erkan Işığıçok'tan Otomotiv Sektöründeki Gelişmelere İlişkin İlginç Bir Yazı






















OTOMOTIV SEKTÖRÜNDEKI IŞÇI EYLEMLERI VE OLASI SENARYOLAR
Otomotiv sektöründeki işçi eylemleri ve olası senaryolar
Bursanın en önemli sektörü ve can damarı olan otomotiv sektöründe 14 Mayıs 2015 Perşembe günü başlayan metal işçilerinin iş bırakma eylemleri, daha sonra Tofaşın ardından yan sanayi kuruluşları Coşkunöz, Mako, Ototrim, Ford Otosan ve Türk Traktöre sıçramıştır. Eylemlerin diğer yan sanayi kuruluşlarına da yayılmasından endişe ediliyor.
İşçiler ne istiyor?
Renault işçilerinin; i) Çalışma saatlerinin azaltılması, ii) Toplu sözleşmenin yenilenerek ücretlerin iyileştirilmesi, iii) Boschtaki işçilere uygulanan hakların aynısının kendilerine de verilmesi (eşit işe eşit ücret ilkesinin uygulanması), iv) Türk-İşe bağlı Türk Metal Sendikasının haklarını savunmamaları nedeniyle fabrikadan çıkarılması, v) Eylem nedeniyle hiçbir işçinin işten çıkarılmayacağının garanti edilmesi ve vi) İşçilerin oy kullanarak kendi işyeri temsilcilerini seçmesi yönündeki talepleriyle başlayan direniş, domino etkisiyle çok sayıda fabrikaya yayılmaya başladı.
İşçiler nelerden rahatsız?
Bu taleplere ek olarak; i) Başlarında çalışırken kronometre tutulmasına, ii) 3 kişilik işi 1 kişinin yapmasına, iii) Fazla mesaiye kalmama haklarını kullanamamalarına, iv) Üretim rekorları kırılmasına karşın işçilere pay ödenmemesine,
v) Sendikanın işverenin haklarını korumasına (yani sarı sendikacılık yapmasına) ve vi) Aylık 80 TL sendika aidatı kesilmesine karşın sendikanın hiçbir şey yapmamasına tepki gösteriyorlar.
Otomotiv işçisi gemileri yaktı
İş bırakma eyleminin büyümesini engellemek amacıyla, Türk-İşten işçilere eylemleri bitirerek iş başı yapmaları yönündeki çağrıya ve Renault ve Tofaş işçilerinden bazılarına (işçi temsilcilerine) Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yazı gönderilmesine karşılık, işçilerin “eyleme devam” kararı almalarının ardından gece yarısında Türk Traktör işçilerinin de iş bırakma eylemi haberi geldi. Otomotiv işçisinin gemileri yakmasına karşılık; işverenler, İşveren Sendikası (MESS), Türk Metal Sendikası ve Çalışma Bakanı Faruk Çelikin kimse zarar görmesin uyarılarına rağmen fabrikalarda eylemler devam ederken, Coşkunözde anlaşmaya varılmış ve bu fabrikadaki işçiler işbaşı yapmışlardır.
Tüm taraflar zarar görüyor
Birileri otomotivde düğmeye mi bastı veya fişi mi çekti de işler çığırından çıktı? İşçilerin haklarını aramak amacıyla başlayan ve 15 bin kişiyi aşan iş bırakma veya üretime ara verme eylemleri, kimileri tarafından şova, kimileri tarafından provokasyona ve kimileri tarafından gezi olaylarına dönüştürülmeye çalışılmaktadır. Eylemlerin engellenememesinin arkasında seçim öncesindeki dönemde olunmasının etkisi var. Aslında, işçilerin yasal olmayan bu eylemlerine karşılık, eylemin sonlandırılmaması işçilere verilen demokratik haklarının kullandırılması şeklinde yorumlanmamalıdır. Yapılması gereken davranış tarzı bu olmasına karşılık, seçim dışındaki bir dönemde bu eylemlerin böyle devam etmesinin mümkün olmayacağını tahmin etmek için istatistikçi olmaya gerek yok.
Kuşkusuz, bu olayda tüm taraflar zarar görmekle birlikte, umarız ki en büyük zararı işçiler görmesin. Doğru olan tüm tarafların demokratik ülkelerdeki gibi eşit haklarla masada olduğu ve sosyal diyalog ortamındaki çözümdür. Ancak, her ne pahasına olursa olsun işçilerin haklarının karşılanmaması yönünde görüşler hakim gibi görünüyor. Bunun nedeni, işçilerin haklarını almalarının emsal teşkil etmesi ve buradaki 15 bin kişiden ziyade, metal sektöründe çalışan 180 bin kişinin aynı haklardan yararlanmak istemelerinin göze alınamamasıdır. İşte olayın nirengi noktalarından birisi budur.
Olası senaryolar
Görünen tablo yukarıda belirttiğimiz gibi, görünmeyeni ise bilen yok. Bazen gerçekler bize gösterilmeyen olabilir. Bunu üçüncü gözü olanlar hissedebilir. Ancak bazı durumlarda veya kontrol dışına çıkan olaylarda üçüncü göz de yeterli olamayabilir. Yine de bu eylemlere stratejik ve olası senaryolar veya hipotezler açısından bakmaya çalışalım. Bize göre bu işçi eylemlerine ilişkin en az altı senaryo ve onun kombinasyonları olabilir.
Senaryo-1 : İşçiler gerçekten haklarını arıyor.
Senaryo-2 : İşçiler, kendiliğinden veya bazı çevrelerin yönlendirmesiyle sarı sendikacılık yapmakla (işverenden yana tavır almakla) suçladıkları Türk Metal Sendikasını istemiyor.
Senaryo-3 : Seçim öncesi oyları düşen iktidar, mağduriyete oynuyor.
Senaryo-4 : Seçim öncesinde iktidarı zor durumda bırakmak isteyen dış güçler devrede. 
Senaryo-5 : Bazı büyük şirketlerin batırılmasının altyapısı oluşturuluyor.
Senaryo-6 : G8 ülkeleri otomotiv üretimini Türkiyeden başka ülkelere kaydırıyor.
Bu 6 senaryoya karşılık, 6nın 2li kombinasyonu 15, 6nın 3lü kombinasyonu 20, 6nın 4lü kombinasyonu 15, 6nın 5li kombinasyonu 6 ve 6nın 6lı kombinasyonu 1 olmak üzere, toplam olarak 63 senaryo vardır. Ancak, bize göre 1. ve 2. durum senaryodan öte geçerli durumları ifade ederken, en tehlikeli olanlardan birisi 6. senaryodur. Bu senaryo doğru olmayıp koz olarak kullanılıyor da olabilir. Ancak 6. senaryo doğruysa sıra şu anda güçlü olduğumuz beyaz eşya, tv, vb. sektörlere gelecektir.
Nitekim, dünyada hangi ülkenin ne üreteceğine G8ler ve parayı yönetenler karar veriyor.
Eğer, Türkiyenin otomotivden çıkarılması ve bu sektörün İran, Hindistan, vb. ülkelere kaydırılması kararı alındıysa zaten yapılacak bir şey yok. Dünyadaki bu sektörel dağılım, Pareto analizine uygun olarak yapılmaktadır. Bu konuya başka bir yazımızda değineceğiz.

Kaynak:
http://www.ekohaber.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

En Popüler Yayınlar

Öne Çıkan Yayın

TÜBİTAK 2209-A Üniversite Öğrencileri Araştırma Projeleri Destekleme Programı 2023 yılı 2. dönemi başvuru sonuçları açıklandı!

  TÜBİTAK 2209-A Üniversite Öğrencileri Araştırma Projeleri Destekleme Programı 2023 yılı 2. dönemi  başvuru sonuçları açıklandı . TÜBİTAK...


"Başkalarının yoluna taş koyacağımıza, taş üstüne taş koyalım..."