Aylardan Ağustos'tur ve hava sıcaklığı 42 derece civarındadır.Bir
sohbet esnasında hoca,değişim konusunda bilgi vererek değişim için
"bilinç" ve "inanç"a ihtiyaç olduğunu anlatır.Hoca, bir müddet sonra
beden dilinden gözlemlediği kadarıyla cemaatin sıkıldığını hisseder ve
derken orta yaşlı biri elini kaldırır:
-Hocam,burada tarım ve hayvancılıkla geçim sağlanıyor.Su yok, mevsim
kurak, hayvanlarımız, bitkilerimiz kırılıyor susuzluktan.Bilinç ve
inancın yanında bizlerle bugün bir yağmur duası etsen, der.
Hoca da şimdi sıranın oraya geldiğini söyler ve başlarlar hep birlikte yağmur duası etmeye...
Aradan bir hafta geçer.Fakat yağmurdan eser yoktur.Cemaat nezdinde
hocanın güvenilirliği olumsuz etkilenmiştir bu durumdan. Hoca, vaazı
için kürsüye çıktığında cemaatten biri:
-Hocam,gördünüz bir haftadır yağmur yağmadı.Vaazdan önce bir yağmur duası etsek, ısı da geçen haftaya göre arttı,der.
Bunun üzerine hoca:
-Gösterin bakalım bugün hanginizin yanında şemsiye var? diye sorar.
Herkes güler.Çünkü ısı 42 derecedir ve şemsiye taşınacak bir ortam da yoktur.Hiç kimseden şemsiye çıkmaz.Hoca:
-Bugün benden asla ve asla, yağmur duası istemeyiniz, der.
Cemaat:
-En fazla yağmur duasına bugün ihtiyaç var hocam, der.
Hoca da:
-İşte ben size geçen hafta inancın sadece istemek,dua etmek
olmadığını;bunun yanında eyleme geçmek, mücadele etmek yani gayret
sarfetmek olduğunu vurguladım.Siz eğer gerçekten yağmurun yağacağına inansaydınız,duadan sonra muhakkak tedbir
olarak yağmurdan korunmak için şemsiyenizi yanınızda taşırdınız, der.Kaynak: http://www.canancetin.com.tr/hikayeler
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder