TÜRKİYE’DE İŞLETME EĞİTİMİNİN TARİHÇESİ İLE İLGİLİ BİR GÖRÜŞ
Prof. Dr. Oktay Güvemli
Marmara Üni. E. Öğr. Üyesi
1- Tanzimat öncesi, özel kesim esnaf düzeyindedir. Mahalle ihtiyacına dönük
üretim yaparlar. Bu Ahi, Lonca, Gedik düzeninin doğal sonucudur. Ama ticaret ile uğraşan büyük tüccarlar da
vardır. Ne var ki, devletçi bir iktisadi
yapıya sahip Osmanlıda bunların gelişmiş bir işletmecilik kültürü yoktur.
Muhasebe belgeleri bugünlere kadar gelmemiştir. Ancak muhtemelen basit
kayıtlarla hesaplaşma ihtiyaçlarını görüyorlardı. Devletin askeri
amaçlar ile yaptığı üretimin miktar kayıtlarına zaman zaman rastlanmaktadır. Ama asıl kayıtlar,
tersane, saray mutfağı gibi yerlere aittir. Kâr amaçlı
bir işletme yoktur, muhasebesi de yoktur.
Muhasebe devlet muhasebesinde gelişmiştir. Hem de çok gelişmiştir.
2- Kâra dayalı işletme anlayışı ile Tanzimat sonrası karşılaşılmaktadır. Çünkü
Tanzimat (1839) batı ile
entegrasyonu öngörür ve batının
kapitalist tutumu Osmanlıyı
kısa sürede etkiler.
Özel kesimde sermaye birikimi
olmadığı için, devlet Fabrika-i Hümayun
adı altında iktisadi devlet kuruluşu oluşturma çabasına yönelir (1840’lı
yıllar). Fabrikalar kurulacak, kâr edecek ve konulan sermaye geri alınacaktır.
140’a yakın fabrikanın kurulmasına girişilir. Azı faaliyete geçer. Ama Osmanlı işletmecilik ihtiyacını
duyar. Bu deneyim sonrası da 1845’ler
de iki yüz öğrenciyi Fransa’ya gönderirler. Bunlar Paris’deki Les Ecoles de Haute Etude
Commercial’lerde okurlar. Bunlar, XIX. yüzyılın ikinci yarısında ülkeyi yönetirler.
3- Fransa’da işletmecilik eğitimi alan bu
kişiler, önce Napolyon’un Code de Commerce’ini 1850’de
Kanunname-i Ticaret adı ile tercüme eder ve yayınlarlar. Bu,
batı ticaret şirketleri hukukunu ve çift yanlı kayıt düzeninin defter sistemini
getiren bir kanundur. Ama ticarette şeriat kuralları geçerli olduğu için fazla
bir uygulama alanı bulunmaz. Yabancı sermayeli
kuruluşlar yararlanır. 1856’da Osmanlı Bankası bu yasaya dayalı olarak kurulur.
Ama iyi bir işletme örneği olur. Yasanın asıl işlerliği, yine yabancı
sermaye ile kurulan Tünel işletmesinde, Beşiktaş – Bayazıt atlı tramvay
şirketinde (1872- 1876) görülür. Bunlar da başarılı işletmelerdir. Mali
tablolarını yayınlarlar, ortaklarına kâr dağıtırlar.
4- Ve bu deneyimler üzerine 1879’da kâra dayalı işletme kurma
çabalarının birden ortaya çıktığı görülmektedir. Önce çift yanlı kayıt
yöntemine devlet resmen geçer. Aslında
1850 Ticaret Kanunu ile geçilmiştir. Ama padişah devlet muhasebesini bahane
ederek yeniden ferman çıkarır. Amaç ticaret – muhasebe birlikteliğine vurgu yapmaktır.
Peşinden İstanbul Ticaret Odası kurulur (1882) ve bunun hemen peşinden de
Hamidiye Ticaret Mektebi (1883) (Bugünkü Marmara Üniversitesi – İşletme
Fakültesi) kurulur. Bu lisans düzeyinde ilk işletme eğitimidir. Özellikle
1870’li yıllardan sonra orta eğitim düzeyinde işletme eğitimi vardır. Müslüman
olmayan kesimler özel okullar kurarlar. Ama etkinlikleri fazla değildir ve
kalite sorunu vardır. Örneğin hiç
muhasebe kitapları yoktur. İlk kitaplar Hamidiye Ticaret Mektebi’nin
kuruluşundan sonra Fransızcadan tercüme edilir.
5- Hamidiye Ticaret Mektebi, 1936’da
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi kurulana kadar tek işletme eğitim
kurumu olarak faaliyette bulunmuştur. 1914’de
okulun programı yenilenirken, hazırlık sınıfları ticaret liselerinin öncüsü olarak kurulur ve
Cumhuriyet’in ilk döneminde sayıları hızlı bir artış gösterir. 1950’ye gelindiğinde, lisans düzeyinde eğitim yapan dört
kurum olduğu görülmektedir. Bunlar, İstanbul Yüksek İktisat ve Ticaret Okulu,
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi (1936), İzmir Yüksek İktisat ve Ticaret
Okulu (1945) ve kısmen işletme eğitimi veren Ankara Üniversitesi Siyasal
Bilgiler Fakültesi’dir. Bu dört okulun yıllık mezun sayısı, 280’i iki yüksek
ticaretten olmak üzere 432’dir.
6-
1950’de liberal
iktisat politikalarının uygulanmaya başlanması ile, özel kesim işletmeleri hızla artmaya başlar.
Büyük bir iktisadi devlet teşekkülünün yüzlerce küçük işletme yapmaya başlar. Ve bu işletme sayısının artışı genelde
işletmeci ve özelde muhasebeci ihtiyacını artırmıştır (İmalat sanayi işletme
sayısı 1950’de 2.618, 1980’de 8.710 –
Toptancı işletme sayısı 1963’de
154.267, 1985’de 418.541’dir) .
7- Artan işletmeci talebini karşılamak
üzere iki önlem alınmıştır. İlk önlem Yüksek Ticaret Okulları, İktisadi ve
Ticari İlimler Akademisi haline getirilmiş
olmasıdır. 1980’e gelindiğinde bu akademilerin sayısının yediye
çıktığı, bağlı okullar ile birlikte bu sayının 23’e ulaştığı görülmektedir. 1980’de
bu 23 okulun öğrenci sayısı 40.276, mezun sayısı ise 4.623’e ulaşmıştır.
İkinci önlem yeni üniversiteler kurulması ve işletmecilik eğitimi yapan fakültelerin sayısının artmasıdır. Akademi ve
bağlı okullara bu fakülteler eklendiğinde işletmecilik eğitimi veren lisans
düzeyindeki kurum sayısının 48’e, öğrenci sayısının 60.653’e toplam mezun
sayısının ise, 7.287’ye ulaştığı görülmektedir.
Kaynak: O. Güvemli, Türk
Devletleri Muhasebe Tarihi, Sayfa 395, 2001, İstanbul. İşletmecilik eğitiminde
1950-1980 arasında büyük değişim yaşanmıştır.
8-
1980
Yılı sonrasında Türkiye’nin dışa açılma süreci başlamıştır. 1950- 1980 arası askıya alınan
muhasebe düşüncesinin batı ile
entegrasyonu yeniden gündeme
gelmiş ve bu süreç 2011 yılında
yeni Türk Ticaret Kanunu ile küresel ekonomi ile entegrasyona dönmüştür.
Bu dönüş, uluslararası muhasebe standartları ve uluslararası denetim
standartları ile gerçekleştirilme aşamasına gelmiştir.
Denetim,
yönetim, uluslararası finans ve uzlanım muhasebeleri ile çeşitlenen muhasebe
eğitimi artış eğilimini bu dönemde de sürdürmüştür. Bu döneme 1982 üniversite
reformu damgasını vurmuştur. Bu reform, bugün de devam eden her ile bir
üniversite stratejisi ile büyük gelişme göstermiştir.
2000 Yılında
lisans düzeyinde işletmecilik eğitimi alan öğrenci sayısının 123.000,
diploma alan öğrenci
sayısının ise, 18.722
yükseldiği görülmektedir. Açıköğretim ve önlisans ile birlikte bu
sayılar sırası ile 324 ve 50000 bulmaktadır.
Kaynak : O. Güvemli Türk
Devletleri Muhasebe Tarihi, Cilt 4, Sayfa 400-401,2001, İstanbul.
Tablo I
2012 - 2013 öğretim yılı lisans düzeyi
işletme eğitimi
Fakülte
Sayısı
|
Kayıt
Olan Öğrenci Sayısı
|
Diploma
Alan Öğrenci Sayısı
|
118 İİBF
|
65.579
|
35.630
|
4 Siyasal Bilgiler Fak.
|
1.291
|
804
|
3 Ticari Bilimler Fak.
|
3.284
|
1.883
|
2 İktisat Fakültesi
|
3.244
|
1.628
|
2 İİ ve Sosyal B. Fak.
|
181
|
-
|
Toplam:
143
|
74.367
|
40.465
|
Kaynak : MUFAV dergisi Temmuz
2015 Mikail Erol, Türkiye’de Lisans Düzeyinde Muhasebe Eğitimi
Not : Bu sayılara açıköğretim dahil değildir.
MAKALE KAYNAĞI:
Prof. Dr. Oktay Güvemli Marmara Üni. E. Öğr. Üyesi, TÜRKİYE’DE İŞLETME EĞİTİMİNİN TARİHÇESİ İLE İLGİLİ BİR GÖRÜŞ, Accounting and Financial History Research Journal, January 2018, (14) 238.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder