TAŞKÖPRÜLÜ-ZÂDE’YE GÖRE ÖĞRETMENLİK VE ÖĞRENCİLİK AHLAKI*
*Doç. Dr. Mehmet KORKMAZ
Teknolojinin baş döndürücü bir şekilde ilerlediği günümüzde ise neredeyse hemen her alanda,
yarının bugünden eskitildiği ve tüketildiği, her gün yeni sorunlarla boğuşulduğu hızlı bir
değişim süreci yaşamaktadır. Bu sorun alanlarından birisi de hiç kuşkusuz eğitim alanı ve
özellikle de öğretmen öğrenci ilişkilerinde gelinen noktadır. Bugün her ne kadar eğitimle ilgili
reform ve iyileştirme çalışmaları yapılmaya çalışılsa da nitelik sorunları devam etmektedir.
Kimilerine göre bugün, genelde eğitim süreci, özelde ise öğretmen öğrenci ilişkileri, geçmişte
olduğu gibi, değerlerin aktarıldığı ve içselleştirildiği varoluşsal bir ilişki biçimi olmaktan
çıkmış, zoraki ve menfaate (not, diploma, maaş vb.) dayalı bir ilişki biçimine dönüşmeye
başlamıştır. Bu noktada öğrenci ve öğretmenlerin eğitim sürecindeki gerçek gayeleri, rolleri,
ilişki biçimleri yeniden sorgulanmak durumundadır.
Tartışılan bütün bu konularda bize kılavuzluk sağlayabilecek temel referans noktalarından birisi
de elbette ki geleneğimizde bulunmaktadır. Osmanlı ilim geleneği bu konuda zengin örneklere
sahiptir. Bunlardan birisi de büyük alim Taşköprülü-zade’dir. Eğitim uygulamalarımızda değer
ve maneviyat eksikliğinden şikayet edildiği, öğretmen ve öğrenci rollerinin, niteliklerinin
yeniden tartışıldığı şu günlerde, ilim geleneğimizdeki bu şahsiyetleri ve eserlerini bu rolleri,
ilişki biçimlerini yeniden hatırlamak, günümüz öğretmen-öğrenci ilişkilerini gözden
geçirmemize ve eğitim anlayışlarımızı değiştirmemize katkı sağlayabilir. Bu çerçevede bu
makalede Taşköprülü-zâde’nin ilim ve eğitim sürecinde öğretmeni ve öğrenciyi nereye
konumlandırdığı, bu konumlandırmada onlara hangi rolleri, görevleri biçtiği, öğretmen ve
öğrencinin uyması gereken ilkeler olarak neleri öne çıkardığı ortaya konmaya ve günümüzle
mukayeseler yapılmaya çalışılmıştır.
Taşköprülü-zâde, öğretmen ve öğrencinin vazifelerini ayrı ayrı on maddede toplamıştır. O,
öğretmeni, bilgisiyle amil, çevresine faydalı, Allah rızası için her daim talebeleri ile meşgul
olan, onları evladı gibi görüp, ona belirleyeceği program ile ilmini ve ahlakını geliştirmeye
kılavuzluk eden, toplumun sorunlarına duyarlı, üstün ahlak sahibi, dengeli, ahlaklı bir dindar,
yerine göre kadılık, müftülük, vaizlik yapabilecek örnek bir kimse olarak görmektedir. Bu
süreçte Öğrenci ise, kendine en çok fayda sağlayacak takva ve vera sahibi hocayı seçmesi
beklenen, hocasını ana-babasından daha evla bilen, kalbinde ilim aşkı bulunan, maddi çıkar
beklemeyen, her daim hocasının rızasını gözeten bir kişi olmalıdır. Literatür analizine dayanan
çalışmada, Taşköprülü-zâde’nin kendi eserlerinden, o’nun hakkında yazılan eserlerden ve
eğitim bilimi ile ilgili kaynaklardan yararlanılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Taşköprülü-zâde, Ahlak eğitimi, Öğretmenlik-öğrencilik ahlakı
***Makalenin devamını okumak için linke tıklayınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder