Bir adam okyanus sahilinde yürüyüş yaparken,denize telaşla bir şeyler atan birine rastlar. Biraz daha yaklaşınca bu Kişinin, sahile vurmuş deniz yıldızlarını denize attığını fark eder ve
– “Niçin bu deniz yıldızlarını denize atıyorsun ?”
diye sorar.
Topladıklarını hızla denize atmaya devam eden kişi,
Topladıklarını hızla denize atmaya devam eden kişi,
“Yaşamaları İçin”
yanıtını verince, adama şaşkınlıkla:
– “İyi ama burada binlerce deniz yıldızı var.Hepsini atmanıza imkan Yok. Sizin bunları denize atmanız neyi değiştirecek ki ?”
– “İyi ama burada binlerce deniz yıldızı var.Hepsini atmanıza imkan Yok. Sizin bunları denize atmanız neyi değiştirecek ki ?”
der.
Yerden bir deniz yıldızı daha alıp denize atan kişi,
– “Bak Onun İçin Çok Şey Değişti,”
Yerden bir deniz yıldızı daha alıp denize atan kişi,
– “Bak Onun İçin Çok Şey Değişti,”
karşılığını verir.
***
Peki akademik dünyada? Üniversitelerde?
Deniz yıldızları gibi kayıp giden, beyin ölümü ya da beyin göçüne sürükleyen adımları atanlar ve bu adımlara gözü kapalı bir biçimde neferlik yapanlar...?
Bir kişiyi kazanmanın bile ne kadar önemli olduğunu ya da tam tersinden bakacak olursak;
bir kişiyi bile kaybetmemek gerektiğini ne zaman anlayacaklar?
Tam da Fuat Sezgin yılına veda edilen bu zaman zarfında bir özeleştiriye davettir bu...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder