ÇOKULUSLU ŞİRKETLERİN RUSYA’YA UYGULADIĞI YAPTIRIMLAR:
Rusya’nın
Ukrayna’ya savaş açmasının ardından ülkelerin karşılıklı olarak uyguladığı
yaptırımlar küresel ekonomi açısından yeni bir yapının ortaya çıkmasına neden
olmuştur. Bu durum, uluslararası ticaret ve yatırım hacminin dünyanın neredeyse
tüm ülkeleri arasında gerçekleştiği bir dönemde[1] savaş konusunun
uluslararası ilişkiler disiplininden öteye ekonomi ve uluslararası işletmecilik
yazınlarında da yer bulmasını anlamlı hale getirmektedir. 22 Şubat 2022
tarihine kadar Rusya'ya uygulanan mevcut yaptırım sayısı 2 bin 695 iken savaşın
dördüncü ayında, Haziran 2022’de bu sayı 10 bin 920’ye ulaşmıştır[2]. Bu anlamda ekonominin
mikro yapıtaşları olarak şirketlerin, özellikle çok uluslu şirketlerin, savaş
döneminde takındığı tutum büyük önem ifade eder hale gelmektedir. Yale
Üniversitesi öğretim üyelerinden oluşan bir ekip tarafından yapılan araştırma,
1.127 çokuluslu şirketin faaliyetlere devam etme dışında Rusya’ya tepkisel bir
tutum sergilediğini ortaya koymaktadır[3]. Bu veri irdelendiğinde,
56 farklı ülke kökenli 967 şirketin mevcut yatırımlarıyla ilgili olarak aksiyon
aldığı, 3 ülkeden 160 şirketin ise hâlihazırdaki yatırımları için
faaliyetlerini sürdürmenin yanında gelecek yatırımlarını iptal etme kararı
aldığı görülmektedir. Rusya’da 66 ülke kökeninden yatırımcının olduğu göz önüne
alındığında, %85’inin yatırımları kısıtlayıcı ya da engelleyici tutum
gösterdiği anlaşılmaktadır. Konu, Rusya'nın Ukrayna'ya müdahale kararına
yönelik karşı tutum alan şirketler ve devletler açısından karşılaştırmalı
olarak ele alındığında[4] dikkat çekici bazı
sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Tablo 1’de de görüldüğü gibi Avrupa Birliği üyesi
devletlerle birlikte Amerika Birleşik Devletleri, Birleşmiş Milletler Kurulunda
eksiksiz karşı oy kullanmışlardır ve bu ülke menşeili şirketlerin %86’sı
Rusya’ya karşı aksiyon almıştır. Karşı tutum alan şirketlerin genel ortalaması
ile de örtüşen bu durum, şirketlerin kurumsal eşbiçimliliği[5] sağlayacak şekilde hareket
ettiklerini göstermektedir. Diğer yandan, devlet bazında hiçbir karşı tutum
sergilenmemesine rağmen Rusya’ya karşı aksiyon alan şirketlerin %33 oranında
var olduğu görülmektedir. Bu sonuç, şirketleri devletlerinden bağımsız olarak
harekete geçirebilecek kurumsal aktivizm[6] kavramını gündeme
getirmektedir.
Devletler ve şirketler tarafından alınan yaptırım kararları neticesinde Rusya’dan yaşanan sermaye göçü, Rusya’nın kendi kendine kalkınmasına ve daha da büyüyen bir güç olmasına ne derece etki edecek merak konusuyken meselenin uluslararası işletmecilik açısından ele alınıp kurumsal bağlamda da değerlendirilebileceği düşünülmektedir.
Anahtar
Kelimeler: Rusya, Ekonomik Yaptırım, Kurumsal Aktivizm, Kurumsal
Eşbiçimlilik, Çokuluslu Şirket.
[1] https://unctad.org/news/global-investment-flows-rebound-first-half-2021-recovery-highly-uneven, Son erişim
tarihi 28.06.2022.
[2] Castellum.ai, https://www.castellum.ai/russia-sanctions-dashboard, Son erişim tarihi 23.06.2022.
[3] https://som.yale.edu/story/2022/over-1000-companies-have-curtailed-operations-russia-some-remain, Son erişim tarihi
28.06.2022.
[4] Devletler iki farklı sınıflandırmaya tabii tutulmuştur.
İlk sınıflandırmada Amerika Birleşik Devletleri & Avrupa Birliği üyesi
devletler ve diğer devletler ele alınmıştır. İkinci sınıflandırma, Birleşmiş
Milletler Kurulunda Rusya’ya karşı açılan oylamada devletlerin kullandıkları
oylara göre yapılmıştır.
[5] Scott, W.R.(1995) Institutions and
Organizations, Thousand Oaks, Sage Publication.
[6] Moore, P.W. (1973), “Corporate social
reform: an activist’s viewpoint”, California Management Review, Vol. 15 No. 4,
pp. 90-96
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder