Zülfü Livaneli'den Bir Akademisyenin Çileli Hayatı: "Serenad"


Zülfü Livaneli'den Bir Akademisyenin Çileli Hayatı: "Serenad"

Dört duvar arası olarak tanımlanacak bir yerde "Serenad"ı okumak nasip oldu... Bir arkadaşın okunmak için ödünç vermesinden artık iyice kabaran ve neredeyse tuğla kalınlığına ulaşan kitap her okuyucuda aynı etkiyi yaratıyordu: "Hemen bitirmeliyim."

Okurları bir film gibi peşinden sürükleyen bu değerli eser, gerçek bir yaşam hikayesinden mülhem olarak kaleme alınmış görünüyor. Hitler Almanyası'nda kendilerine yaşama şansı tanınmayan  bir Yahudi akademisyenin (Profesör Maximilian Wagner) yaşadıkları etrafında örülen bu örgü dönüp dolaşıp Türkiye'ye kadar uzanıyor ve İstanbul Üniversitesi etrafından dolaşarak hayata veda edeceği Amerika'ya ulaşıyor.

Nazi Almanyası'ndan kaçmak zorunda kalan birçok akademisyen olduğu ve bunların önemli bir kısmına ülkemizin kapılarını cömertçe açtığı bilinen bir gerçek olunca hikaye daha da anlamlı hale geliyor. Ülkemize önemli katkılar yapan bu akademisyenleri de anan bu roman ve hatırat karışımı güzel eser, aşk-hasret ve gurbet acısını ilmek ilmek dokuyor... Okurlarını peşinden sürükleyen ve "keşke olmasaydı bu acılar" dedirten yazar, insan olmanın ve insan kalmanın kıymetine dikkat çekiyor.

Almanya'da yaşamlarını sürdüren iki Yahudinin siyasi dengelerin aleyhleri doğrultusunda gelişmesi üzerine hayatlarını başka bir memlekette sürdürmek zorunda kalmaları ve hayati tehlike nedeniyle ülkelerine veda etmeleri ile başlayan süreç, yolun başında evli çiftlerin ayrı düşmesi ile daha da acı bir hal alıyor. Erkeğin (Profesör Maximilian Wagner) yolu İstanbul'a düşerken, kadın ise toplama kamplarında hayata tutunmaya çalışıyor. Tarafların tek derdi olan kavuşmak ise başka bahara kalıyor.


***

Hayatına devam ettiği Amerika'dan İstanbul'a bir konferans daveti nedeniyle 87 yaşında tekrar gelen Alman asıllı Profesör Maximilian Wagner, 2001 yılının Şubat ayında soğuk bir günde, İstanbul Üniversitesi’nde halkla ilişkiler görevini yürüten Maya Duran’ın (36) havalimanındaki karşılamasından sonra yeni sürprizlerle karşı karşıya kalıyor.

***

Kitabın tanıtım yazısında ifade edildiği üzere, 1930’lu yıllarda İstanbul Üniversitesi’nde hocalık yapmış olan profesörün isteğiyle, Maya bir gün onu Şile’ye götürür. Böylece, katları yavaş yavaş açılan dokunaklı bir aşk hikâyesine karışmakla kalmaz, dünya tarihine ve kendi ailesine ilişkin birtakım sırları da öğrenir. Serenad, 60 yıldır süren bir aşkı ele alırken, ister herkesin bildiği Yahudi Soykırımı olsun isterse çok az kimsenin bildiği Mavi Alay, bütün siyasi sorunlarda asıl harcananın, gürültüye gidenin hep insan olduğu gerçeğini de göz önüne seriyor.












Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

En Popüler Yayınlar

Öne Çıkan Yayın

4. Uluslararası Dijital İşletme, Yönetim ve İktisat Kongresi | 4rd International Congress on Digital Business, Management & Economics | 20-22 Eylül 2024

4. Uluslararası Dijital İşletme, Yönetim ve İktisat Kongresi | 4rd International Congress on Digital Business, Management & Economics | ...


"Başkalarının yoluna taş koyacağımıza, taş üstüne taş koyalım..."