Türkiye'de Sevk ve İdarecilik Eğitimi'nin Durumu ve Gelişme İmkanları I Prof. Dr. Mustafa Aysan Konferansı: "Üniversitelerde Boş Kapasite Var Mı?" I 6 Aralık 1974 Ankara



Türkiye'de Sevk ve İdarecilik Eğitimi'nin Durumu ve Gelişme İmkanları I Prof. Dr. Mustafa Aysan Konferansı: "Üniversitelerde Boş Kapasite Var Mı?" I 6 Aralık 1974 Ankara


Prof. Dr. Mustafa A. Aysan
İ.Ü. İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi
Sevk ve İdarecilik Eğitim Vakfı Müşaviri

Size İşletme Dersi Veren Okullarımızın öyküsünü anlatmaya çalışacağım. Bu öykünün içinde bu dersleri veren öğretmenlerle ilgili öykünün özel bir yeri vardır. 

Size sonuçlarını sunmaya çalışacağım. "Türkiye'de Sevk ve İdarecilik Eğitiminin Durumu ve İmkanları" adlı büyük araştırmanın gerçekleşmesi de işletme öğrencilerinden 35'inin fedakar ve bilgili çalışmalarıyla mümkün olmuştur. Bu çalışmalar için onlara şükran borçluyum. 

Bildirinin başında anlatılan bir dershanedeki öğretim şartlarını tekrar etmeyi gereksiz buluyorum. Ancak, anlatılan bu dershanenin şartları da, işletme öğretmeninin kaldırılması çok güç öğretim yükleri altında ezildiğini açıkça göstermektedir. Bu şartlar altında ders veren işletme öğretmeninin verdiği derste iyi sonuçlar alması söz konusu değildir. Size sonuçlarını anlatmaya çalışacağım araştırma, işletme öğretmeninin bu ağır çalışma şartları içinde olmasına rağmen, okulların öğrenci sayısı ve öğretim yükü olarak öğretmene yüklenen yüklerin son beş yılda arttığını göstermektedir. Araştırmanın bütün göstergeleri, kapasite ölçüleri, son beş yılda okullardaki öğretim kalitesinin düşmüş olacağını, gelecek beş yılda da durumun daha da kötüleşeceğini saptamış bulunmaktadır. Gelecek yıllarda bu okullardan mezun olacakların ekonomik kalkınmada önemli rolü olan işletmelerimizin yönetim kademelerinde çalışacakları düşünülünce, ekonominin geleceği konusunda kaygı duymamak imkansızdı. Öğretim şartlarının bu okullardaki öğretim kalitesinin daha da düşmesi istenmiyorsa, bu alanda bir milli politikanın saptanmasına kesin bir zorunluluk vardır. Size sonuçlarını açıklayacağım araştırmanın temel önerisi de budur:

Türk ekonomik kalkınmasının geleceği için, işletme öğretmeninin yetişme hızını, işletme öğrencisinin artış hızının üstüne çıkarmamız zorunludur. 

Araştırmanın önemli bulgularını sunuyorum:

1973-1974 ders yılının bir Pazartesi günü; saat 16:00, 200 kişilik bodrumdan bozma dershane oldukça kalabalık. Dersler sabah 9:00'da başlamış, dershane bu saate kadar 7 saat kullanılmış: 250 cm yükseklikteki tavana yakın bodrum pencereleri hiç açılmamıştır. O yüzden sınıfın atmosferindeki oksijen, yerini sigara dumanı ile karbondioksit karışımına bırakmıştır. Pencerelerin sabahtan beri açılmamasının iki önemli nedeni vardır. Pencerelere ancak merdiven ya da üst üste konulmuş iki sandalye ile ulaşılabilir. Ayrıca, sık sık karşılaşıldığı gibi, o gün de kalorifer yanmadığı için öğrenciler ve öğretmenler dersliği nefesle ısıtmaya karar vermişlerdir. Kapalı bir kış günüdür; elektrik kesik olduğu için öğretmen öğrencilerini zorlukla seçebilmektedir. 


Öğretmen, hafta başı olduğu için, o gün sabahtan beri üç ders daha vermiş olsa da fazla yorgun görünmemektedir. Yoklama, ad okumak suretiyle yapılır. Derslikte 152 öğrenci vardır. Ders başlar. Konu, Muhasebe olduğu için tahta 4-5 defa dolar; silinir; yeni baştan doldurulur. Üst üste verilen iki saatlik dersin sonuna doğru öğrencilerin bazılarında uyuklama belirtileri; öğretmenin sesinde zayıflama, kısılma, öksürüklerle sık sık kesilmeler ve isteksizlik. Zil çalınca öğretmen de öğrenciler de "üniversite dersi" adı verilen işkenceden kurtulurlar. Öğrenciler evlerine, yurtlarına dönerlerken ne öğrendiklerini, öğretmen ne öğrettiğini merak etmektedirler. 

Yukarıdaki olay yurdumuzun en büyük üniversitelerinde her gün karşılaşılan olaylardandır. 

Ve Milli Eğitim Bakanı 24 Haziran 2974 Pazartesi günü Dokuzuncu Milli Eğitim Şurasında yaptığı konuşmasında şunları söylemektedir:
"Bir üniversitemizin kendi bünyesinde yaptığı kapasite araştırması, üniversitede kullanılmayan kapasitenin yüzde 76 olduğunu, mevcut 12 bin öğrenci yerine 40 bin öğrencinin okuyabileceğini ortaya koymuştur." [1] Aynı konuşmada 1973-74 ders yılında üniversiteye giriş sınavlarına başvurmuş 120 bin öğrenciden 36 binine yer bulunabilmiş olsa da 1974-75 ders yılı için başvuran 233 bin öğrencinin hiç olmazsa 65 binine yer bulunması gerektiği öne sürülmüştür. 

Eğitim sistemimizin orta öğretim düzeyindeki bozukluklar nedeniyle üniversitenin giriş kapısındaki lise mezunu birikmesinin doğurduğu türlü ekonomik ve sosyal sorunların bütününü ele almak bu yazının sınırlarını aşacaktır. Ancak, bu önemli yurt sorununa çare aranırken yapılan incelemeler sırasında kullanılan gerekçelerle ilgili rakamların güvenilir olması titizlikle sağlanmalıdır. Dokuzuncu Milli Eğitim Şurasında sözü geçen kapasite boşluğu rakamlarının kaynağını oluşturan araştırma elimizde olmadığı için, bu rakamların güvenilirlik derecesi konusunda bu yazıda görüşler belirtmek olanağı yoktur. Böyle boş kapasitesi olan üniversiteler ve öğretim üyelerinin kapasitelerinin çok üstünde öğrenci ve öğretim yüklerinin baskısı altında ezildiklerini, bu tür fakülte ve yüksek okullarda yapılabilecek çok kısa gözlemlerden çıkarmak oldukça kolay bulunmaktadır. 

İşletme öğretimi yapan Türkiye'deki yüksek öğretim kurumlarında 1972-73 ders yılında yapılan araştırma kapsamına giren 37.000'den fazla öğrenciyi kapsayan bir araştırma [2] , bu bilim dalındaki Türk Yüksek Öğretim Kurumlarındaki öğrenim ve öğretim koşullarının insana dehşet verecek derecede olumsuz bulunduğunu göstermiştir. Eğer Türkiye'de boş kapasitesi bulunan bir yüksek öğretim kurumu varsa, bu kurum yukarıdaki 22 okulun dışında aranmalıdır. 

Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından yayınlanan "Milli Eğitim İstatistikleri"ne göre [3], 1972-73 ders yılında üniversiteler ve yüksek okullarımızda görevli öğretim elemanlarının sayısı 11.170'dir. (Tablo 1)

TABLO I.
1972-1973 Ders Yılında Üniversite ve Yüksek Okullarda  Görevli Öğretim Üyeleri ve Yardımcılarının Sayısı

Öğretim Elemanı                                     Sayısı

Ordinaryüs Profesör                                 45
Profesör                                                    1401
Doçent                                                      1147
Öğretim Görevlisi                                     1554
----------------------------                           --------
Toplam                                                     4147
--------------------------------------------------------
Okutman                                                   377
Uzman                                                      506
Asistan(Kanunen ders veremez!)             4905
Öğretim üyesi ünvanı ile ders veren        1235
----------------------------------------------------------
Toplam                                                      7023
-----------------------------------------------------------
Genel Toplam                                            11170
-------------------------------------------------------------------
  Üniversiteler                                        Öğrenci/Öğretim Elemanı Oranı
1.İstanbul Üniversitesi                                18
2.Ankara Üniversitesi                                  9
3.İstanbul Teknik Üniversitesi                     14
4.Atatürk Üniversitesi                                  6
5.Boğaziçi Üniversitesi                                13
6.Ortadoğu Teknik Üniversitesi                   9
7.Karadeniz Teknik Üniversitesi                  10
8.Hacettepe Üniversitesi                               4
9.Ege Üniversitesi                                         10
--------------------------------------------------------------------
TOPLAM                                                       10
----------------------------------------------------------------------
Kaynak: Devlet İstatistik Enstitüsü, Milli Eğitim İstatistikleri Öğretim Yılı Başı 1971-1972, D. İ. Enstitüsü Yayın No. 654, Devlet İstatistik Enstitüsü Matbaası, Ankara, 1973.

Ancak bunlardan 7023'ünün öğretim üyesi olabilmesi için yetişmeye ihtiyaçları vardır. Hepsinin ders verdiği kabul edildiği takdirde, o ders yılında üniversite ve yüksek okullarda kayıtlı olan 170. 000 (yaklaşık) öğrenci [4] ile karşılaştırılınca, öğretim elemanı başına 15,2 öğrenci düşmektedir. Rakamları elde edebilen 1971-72 ders yılı için 1750 sayılı Üniversiteler Kanunu kapsamına giren 9 üniversitemizde öğrenci-öğretmen oranları 18-4 arasında değişmektedir. 

Yukarda 1972-73 ders yılı için verilen 15,2 oranı da, tabloda 1971-72 ders yılı için hesaplanmış 18-4 arasında değişen oranlar da yanıltıcıdır ve "üniversitelerde boş kapasite olduğu" konusundaki yanılgıların temelinde de bu rakamlar vardır. Bu yanıltıcı rakamlardan giderek üniversitelerde boş kapasite olduğunu öne süren herhangi bir araştırmayı en az kuşkuyla karşılamak gereklidir. 

Bu sonuca varan bir araştırmanın kapasite ölçüsünün hatalı olduğunu öne sürmek mümkündür. Çünkü yukarıdaki oranların gösterdiği kadar rahat olmayan, öğretim elemanlarının azlığından çeşitli sorunlar içinde bunalan üniversitelerde içinde bulunduğumuz seviyelerin üstünde öğrenci almak imkanı bulunmadığı gerçeği, öğretim üyesi sıkıntısı yüzünden Türkiye içinde üniversiteler ve yüksek okullar arasında mekik dokuyan öğretim elemanlarının sayısına bakarak kolayca saptanabilir. 

Özetle, bir üniversitenin en önemli kapasite ölçülerinden biri, iyi yetişmiş öğretim elemanlarının sayısı arasındaki orandır. Bu oranın aman içindeki değişmelerini incelerken, üniversitelerde ders veren ve vermeyen; ders verme hakkı olan ve olmayan bütün öğretim elemanlarını oranın paydasına koyup, yukarıdaki tabloda görülen düşük rakamların rahatlığına düşmemek şarttır. Çünkü, 11.170 öğretim elemanının 7023'ü yetişmesi tamamlanmamış asistan, okutman, uzman, öğretmen gibi ünvanlarla hatta öğretim-dışı işler yapan öğretim elemanlarını da içine almaktadır. Bu sonuncu rakam, öğretim elemanları toplam sayısının %63'i gibi çok yüksek bir oranıdır. Yukarda sözü geçen Sevk ve İdarecilik Eğitim Vakfı araştırmasının önemli sonuçlarından biri, bu elemanların ancak yarısının öğretimle görevli olduklarını göstermiştir. 

Devlet İstatistik Enstitüsü'nün yayınladığı rakamlarla, ya da Milli Eğitim Bakanı'nın yukarıda sözünü ettiği belirtilen araştırmada saptanan rakamlarla ulaşılan oranlar, çok düşük öğrenci-öğretmen oranları vermektedir. Gerçekten, yukarıdaki tabloda verilen ve 4-18 arasında değişen oranlar, Avrupa'nın belli başlı ülkelerine nazaran fazla yüksek değillerdir:

 -----------------------------------------------------------------------
Belli Başlı Avrupa Ülkeleri                               Öğrenci/Öğretmen Oranları
Belçika                                                                 10,7
Kanada                                                                 17,9
Federal Almanya                                                  11,8
Yunanistan                                                            31,5
İtalya                                                                     13,2
Norveç                                                                   9,3
Portekiz                                                                 17,1
İspanya                                                                  14,5
Türkiye(5)                                                              18,5
--------------------------------------------------------------------------------
Kaynak: Üçüncü Beş Yıllık Plan, Devlet Planlama Teşkilatı, Ağustos, 1972, s. 780.






Devam edecek...











Mustafa Aydın Aysan kimdir?
 (1933, Tarsus, Mersin, Türkiye), Türk ekonomist.

Tarsus Amerikan Koleji’nden 1952’de, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'den 1957'de Lisans derecesi ile mezun olmuştur. 1957-59 yılları arasında öğrenimini ABD'de sürdüren Aysan, Harvard Üniversitesi İşletme Okulu'ndan yüksek lisans (M.B.A.) derecesi aldı ve 1959 sonunda İstanbul Üniversitesi İşletme İktisadı Enstitüsü'nde öğretim görevlisi olarak Muhasebe ve Denetim Dersleri vermeye başladı. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nde 1962'de İşletme Doktoru, 1968'de Doçent ve 1974'te Profesör oldu. 1968'de İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi'nin kuruluşunda görev aldı.

Güney Afrika’nın iki üniversitesinde ve Almanya’nın Hamburg Üniversitesi’nde de Muhasebe, Denetim ve Finansal Yönetim konularında dersler verdi.

1970'ten başlayarak, üniversitedeki akademik çalışmaları yanında İktisadi Devlet Teşekkülleri, bankalar ve özel kuruluşlarda danışmanlıklar ve yönetim kurulu üyeliklerinde bulundu.

1981’de T.C.Danışma Meclisi, Bütçe-Plan Komisyonu Başkanlığı ve 1982-83 döneminde T.C. Ulaştırma Bakanlığı görevlerinde bulundu.

1984'te İstanbul Üniversitesi’ndeki görevlerine geri dönen Aysan 2000 yılında emekli oldu.

2008-2016 yılları arasında Finansbank Yönetim Kurulu Üyesi ve Denetim Komitesi Başkanı olarak görev yapmış olup halen Finansbank Yönetim Kurulu Başkan Danışmanı olarak çalışmalarına devam etmektedir.

3 Vakıf’ta üyelik ve özel üniversitelerde öğretim çalışmalarını sürdürmektedir.

Yayınlanmış 13 kitabı vardır.

İki kız evlat ve iki torun sahibidir.
Eserleri
“Maden Kredi Bankası”, İstanbul, 1961.
“Muhasebenin Temelleri”, Çeviri. Willam A. Paton ve Robert L. Dixon’un (Mac Millan Co. 1963) “Essentials of Accounting” kitabının Türkçesi, İstanbul Üniversitesi, İşletme İktisadi Enstitüsü, İstanbul,1964.
Ticaret, Sanayi ve Madencilik Alanlarında Çalışan Kamu İktisadi Teşebbüsleri için Muhasebe Teklif ve Tavsiyeleri, İşletme İktisadı Enstitüsü, 1963.(Ortak yayın)
“Muhasebe’de Denetleme İlkeleri ve Türkiye’deki Uygulamalar, İşletme İktisadı Enstitüsü, İstanbul, 1971.
Türkiye’de İşletme Eğitiminin Durumu ve Gelişme İmkanları, Sevk ve İdarecilik Eğitim Vakfı (SIEV), İstanbul, 1973. Türkçe ve İngilizce olarak yayınlanmıştır. (Araştırma Raporu) İngilizcesi: “The Present State and Potentials for Future Development of Management Education in Turkey.”
Türkiye’de Devlet İşletmeciliği “İstanbul Üniversitesi, İşletme Fakültesi, İstanbul, 1973.
“Kendi Kendine Muhasebe”, Ümit Şenesen ile birlikte, İstanbul, 1973.
“Maliyetler ve İşletme Kararları”, İstanbul Üniversitesi, İşletme Fakültesi, İstanbul, 1974.
“Finansal Tablolar Analizi ve Diğer Muhasebe Konuları”, İstanbul Üniversitesi, İşletme Fakültesi, İstanbul, 1976.
KIT- “Türkiye’de ve Dünyada Kamu İktisadi Teşebbüsleri, İstanbul, 1981. Selahattin Özmen’le birlikte.
“Atatürk’ün Ekonomik Politikası” İstanbul Üniversitesi, Atatürk Devrimleri Enstitüsü,1980. 1981’de iki, 1984,1999, 2001 ve 2007’de birer olmak üzere , Ekonomik ve Sosyal Yayınlar A.Ş., Mustafa Kemal Derneği, İst. Üni.İşletme Fakültesi, Siyasal ve Sosyal Yayınlar ve Kocaeli Serbest Muhasebeci – Mali Müşavirler Odası tarafından 7 kez yeniden basılmıştır.
“Türk Ekonomisinde 1994 Bunalımı” Zeyyat Hatipoğlu ile birlikte, İstanbul, 1994.
“Kurumsal Yönetim ve Risk”, İstanbul, 2007.
“Atatürk Dönemi Ekonomi Politikaları”, Minval Yayınları No:17, İstanbul, 2014.

Kaynak: Vikipedi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

En Popüler Yayınlar

Öne Çıkan Yayın

4. Uluslararası Dijital İşletme, Yönetim ve İktisat Kongresi | 4rd International Congress on Digital Business, Management & Economics | 20-22 Eylül 2024

4. Uluslararası Dijital İşletme, Yönetim ve İktisat Kongresi | 4rd International Congress on Digital Business, Management & Economics | ...


"Başkalarının yoluna taş koyacağımıza, taş üstüne taş koyalım..."