Mantar Yönetim Metaforu & Mushroom Management
Mantar yönetimi bir metafor olarak ortaya çıkmış bir teoridir. Bu teori mantarların yetiştirilme metaforu kullanılarak yönetim bilimine yeni girmiştir. Metafora göre yönetici çalışanları mantar yetiştiriciliğinde olduğu gibi karanlıkta bırakır ve onlara sadece ihtiyacı olan kaynakları sağlayarak performansını artıracağını düşünür. Yani çalışanlara gerekli kaynaklar verilerek mantar yetiştiriciliğinde olduğu gibi gübreleme işlemi yapılmaktadır. Bunun dışında çalışanlarla bilgi paylaşımına gerek duymadan ve onlarla karşılıklı iletişim yürütmeden mantarlarda olduğu gibi çalışanın karanlıkta kalması sağlanmaktadır. Bu durumun da aynı mantarların verimindeki artış gibi çalışanın performansında da bir artışa neden olacağı düşünülmektedir.
Yönetim literatürüne son zamanlarda girmiş olan mantar yönetimi, yöneticilerin çalışanları mantar
yetiştirir gibi karanlıkta tutarak ve onları gübre ile besleyerek yönettiği bir yönetim tarzı olarak ifade
edilmektedir. Bu teori yöneticilerin genellikle ellerindeki gücü ve bilgiyi tek merkezde tuttuklarını, çalışanlar
tarafından sorgulanmaktan hoşlanmadıklarını ve eleştirilmek istemediklerinin ifade etmektedir. Bu nedenle
mantar yönetim tarzına sahip yöneticiler çalışanları ile her bilgiyi paylaşmayı tercih etmemektedirler. Diğer
bir ifadeyle, mantar yönetiminin hâkim olduğu örgütlerde üstler astlarına belli bir iş vermekte ancak neyi
neden yapmaları gerektiğini açıklama gereksiniminde bulunmamaktadırlar. Bu durumda düzgün bir bilgi akışı
sağlanamamakta ve bilgi asimetrisi oluşmaktadır. Böyle bir ortamda yöneticiler de kararlarında kimseye fikir
sormadan karar alma eğiliminde olabilmektedir (Mar, 2011). Çalışanların çok az bir kısmı kurum için yaptıkları
işin ve kurumun gerçek performansının farkındadır. Dolayısıyla, mantar yönetim tarzı çerçevesinde kazan-kazan ilişkisinden uzak olan söz konusu üst ve astlar arasındaki ilişkinin örgüte çeşitli olumsuz etkileri
görülmektedir. Bu etkilerden ilki, çalışanların kurumdan ayrılma niyetlerinin artabilme ihtimalidir. İkinci etki,
çalışanların kurumlarına karşı güvensizlik duygusuna kapılmalarıdır. Üçüncü olarak, bir arada çalışan üst ve
astlar arasında bilgi paylaşımının adil olmaması sebebiyle üstlerin çok daha güçlü olduğu algısının yaratılması ve buna bağlı olarak güç zehirlenmesi gibi durumların açığa çıkma ihtimalinin kuvvetli olmasıdır. Son olarak
ise, astların çoğu kurumlarında neler olup bittiğini öğrenmek için kendi kendilerine çok fazla uğraşabilmekte,
işyerinde dedikodu gibi performansı olumsuz yönde etkileyecek faaliyetlere girebilmekte ve kendilerini tam
anlamıyla işlerine verememektedirler.
***Metnin tamamına erişim için Bkz: TAM METİN PDF
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder