İnovasyon Nedir ve Neden Gereklidir?


Tarihte inovasyonun adeta olmazsa olmaz kuralına dönüştüğü bir dönem varsa, bunun günümüz dünyası olduğu söylenebilir. 21. yüzyıldayız ve insanlık tarihinde daha önce tüketicilerin bu denli büyük bir mal ve hizmet bolluğuyla, bu kadar çok seçenekle ve satın alma yöntemiyle karşı karşıya kaldığı bir dönem daha yaşanmamıştı.

Baş döndürücü bir bombardımana maruz kalıyoruz ve çoğu insanın gözünde mal ve eşya biriktirmek artık eski önemini yitirdi. Bu tavrın ardında yatan sebepler ise fazlasıyla basit: Gelişmiş dünyanın büyük bölümünde insanlar artık ihtiyaç duydukları şeylerin çoğuna sahipler, ama istedikleri şeyler değişim geçirdi.

Doğrusu, “ya inovasyon yap ya da öl” düsturu 21. yüzyıl anonim şirketlerinin milli marşı haline geldi. Pek çok şirketi, inovasyona kucak açmamaları halinde karanlık bir geleceğin beklediği gerçeğini kabul etmemiz gerekiyor. İnovasyon, tanımlanması güç bir kavramdır, ancak kesin olan tek şey, onsuz yaşayamayacağınız gerçeğidir. Eğer bir şeyin gerçek anlamda ne olduğunu kavrayamazsanız, onu gerçekleştirmeniz mümkün olmaz. O halde, inovasyon nedir? İnovasyon konusuna kafa yorarken çoğu insanın düştüğü tuzaklardan biri, bu terimi onun daha iyi bilinen kuzenleri olan keşif ve icat ile dönüşümlü şekilde kullanmaktır. Her üçünün de ortak paydası “yenilik” olmasına karşın, bunlar özünde aynı soyağacından çıkmış farklı dallara karşılık gelirler. Aralarındaki farkı anlamak, inovasyonun basitleştirilmesi yolunda atılabilecek ilk adımdır.

Hepsinin kökünde keşif vardır. Merak, insani ihtiyaçlar ve sezgi sayesinde ortaya çıkan keşif, daha önce bilinmeyen ve tanımlanmamış bir şeyi gözler önüne serer. Yeni olması bir yana, meraklı bir azınlık dışında hiç kimsenin aklından dahi geçmemiştir. İcat, bilinen bir şeyin –sözgelimi elektriğe dair bir fikrin– deneyler yoluyla başka yeni bir şeye dönüşmesiyle ortaya çıkar. Keşfin açığa çıkardığı, icadın yarattığı ve söz konusu fikrin geliştirilerek müşterilerin satın almak isteyebileceği bir ürüne dönüştüğü sürece inovasyon diyoruz.

Bir şeyin gerçek anlamıyla bir inovasyon olabilmesi için ürünün, hizmetin ya da şirketin şu üç temel öğeyi içermesi gerekir: Benzersiz olmalı, bir değer taşımalı ve değiş tokuşa diğer bir deyişle maddi bir bedel ödenerek alınmaya değer bulunmalıdır. Elinizde gerçek bir değer sunan benzersiz bir şey varken, insanlar elinizdekini alabilmek için bir şey vermeyi ya da bunun karşılığında bir değiş tokuş yapmayı isterler. Bu çoğu zaman en basit şekilde parasal bir değiş tokuş şeklinde tanımlansa da, üniversitelerin ya da araştırmacıların elde edilen bulguları paylaşmaları gibi, entelektüel bir alışveriş biçiminde de olabilir.

Ayrıca, insanlar tam bir inovasyon örneği olan sosyal sorumluluk programlarına katıldıklarında zaman, sadakat ve destek gibi duygusal bir alışveriş de yaşanabilir. Bununla birlikte iş dünyası kültüründe ticari başarı ya da en azından para kazanmak ve yatırımın makul bir getirisini almak, normal şartlarda inovasyonun yaşama kabiliyetini ölçmek için kullandığımız standarda karşılık gelir. Herhangi bir ürün/hizmet ticari açıdan başarılı değilse ya da değiş tokuşa değer bulunmazsa, bu bir inovasyon olamaz. İnovasyonu sıklıkla “benzersiz” değil “yeni” terimiyle eşleştirerek düşünür ve tanımlarız. Bu küçük bir ayrım gibi görünse de, inovasyon dünyasında büyük bir ayrıma karşılık gelir.

Benzersiz; inovasyon gerçekleştiği sırada bunun türünün tek örneği olduğuna, yegâne olduğuna ve daha önce hiç kimsenin bunu yapmadığına işaret eder. Yeni ise bir şeyin tamamıyla ilk kez üretilmesinden, yenilenmiş bir ürün ya da hizmete kadar pek çok farklı anlama gelebilir. İnovasyon yapmak istiyorsanız, öncelikle benzersiz bir şey yaratmalısınız. Geniş bir inovasyon fırsatları alanını tanımanıza ve keşfetmenize yardımcı olmak üzere dört farklı inovasyon tipinin –dönüşümsel, kategori, pazar ve operasyonel– tanımlayıcı karakteristiklerini ve işletme niteliklerini listeleyen bir model kurduk. Bu düzeylerin her biri tek başına başarılı olabilecek nitelik ve değerdedir. Yine de, birbirlerinden büyük ölçüde farklıdırlar ve uygulamaları da zaman dilimlerine ve pazar koşullarına göre farklılık gösterebilir.

Dönüşümcü inovasyon: Ana hareket noktası merak ve keşiftir. İçeriği ezber bozucu, uzun vadede sürdürülebilirdir. Dönüşümcü inovasyonu benimseyen lider bağımsız, hata yapmaktan korkmayan, farklı düşünebilme ve diğerlerinin göremediğini görebilme yeteneğine sahip biridir. Dönüşümcü inovasyon, keşfe odaklanan, hata yapma özgürlüğünün olduğu bir kültüre ihtiyaç duyar. Kategori inovasyonu, anlaşılmış tüketici ihtiyaçları, içgörüleri ve geçerli bir ticari vaka tarafından yönlendirilir. Kategori inovasyonu: Kategori inovasyonunu benimseyen lider; risk alabilen, hızlı hareket edebilen, işini iyi bilen bir liderdir.

Bu inovasyon türü, farklı fonksiyonlardaki takımlarla işbirliğini benimseyen bir kültüre ihtiyaç duyar. Pazar inovasyonu: Tüketici ve müşterilerini memnun etmenin yeni yollarını bulur. Rekabetçi pazar ihtiyaçları tarafından yönlendirilir. Lideri, proje yönetiminde güçlü, süreç odaklıdır. İhtiyaç duyduğu kültür, net bir iş stratejisine sahiptir; operasyonları hızlı yönetir. Operasyonel inovasyon: Verimli içgörüler tarafından yönlendirilir, müşteri deneyimini iyileştirir. Lideri, maliyetlere odaklanır; siyah-beyaz düşünür ve gri alanlardan rahatsız olur.

Bu tür bir inovasyon; ekibin eğitimine önem veren, planların yürütülmesine odaklanan bir kültüre ihtiyaç duyar." Burada önemli olan, şirketinizin yaşam döngüsünde bulunduğu yere bağlı olarak hangi inovasyon tipinin sizin için maksimum değeri üretebileceğini saptamaktır. Northstar Inovasyon Şirketi’nin hedeflerinden biri de inovasyona kucak açan şirket ve kurumlara inovasyon yetkinliklerini açığa çıkaracak danışmanlık hizmetleri sunmaktır.
          North star innovation  kaynağından alıntı yapılmıştır.









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

En Popüler Yayınlar

Son 1 Yılın Popüler Yayınları