YAPAY ZEKÂ VE BİYO-TEKNOLOJİYE İLİŞKİN 30 KİTAP
Hazırlayan: Mücahit Gültekin | Aile Akademisi Derneği Mart 2020
Giriş
Ülkemizin ve dünyanın "Corona Kriziyle" çalkalandığı şu
günlerde, pek çok kişi artık dünyanın eskisi gibi olmayacağını düşünüyor. New
York Times'a yazan Thomas Friedman bu krizin "Corona'dan Önce, Corona'dan
Sonra" şeklinde yeni bir tarihsel bölünmeye yol açacağını söylüyor.
Liberal demokrasilerin zayıflayacağı, bütün bir dünyada ekonominin küresel bir
resesyona gireceği, post kapitalist bir düzene geçileceği yorumları yapılıyor.
Y. N. Harari otoriter rejimlerin güç kazanacağı öngörüsünde bulunuyor. Hukukun,
siyasetin, ekonominin, kültürel ve toplumsal ilişkilerin köklü bir değişikliğe
uğrayacağının miladı olarak yorumlanıyor bugünlerde yaşadıklarımız.
Yapay zekâ, dijital teknoloji ve biyoteknoloji alanındaki gelişmeler,
yapılan tartışmalarda bir şekilde yer alıyor. Ekonominin, tıbbın, eğitimin, sosyal
ilişkilerin dijitalleşmeye başladığı zaten uzun zamandan bu yana konuşuluyor.
Corona kriziyle birlikte siyasetin, hukukun, diplomasinin de dijital bir evrene
taşınacağı gündeme geliyor. Bütün bunların ötesinde "insan" algımız değişiyor. İnsan
temas etmekten kaçınılan, "riskli, tehlikeli" bir varlık olarak
görülmeye başlanıyor. Özellikle 2000'li yıllardan sonra hızlanan yapay zekâ ve
biyoteknoloji alanındaki gelişmeler "insan ve varlık" algımızın köklü
değişikliklere maruz kalacağının işaretlerini vermeye başlamıştı. Üreme
teknolojilerindeki gelişmeler, cinsiyet tartışmaları, robotların giderek iş
hayatında giderek daha fazla görünür olmaları ve sosyal medya algoritmalarının,
akıllı dijital asistanların hayatımıza daha fazla yön vermeye başlamış olması
yukarıda sözünü ettiğimiz tartışmalar için haklı bir temel oluşturuyor.
Friedman'ın öngörüsü eğer doğruysa, sormamız gereken soru şudur:
- Corona'dan sonraki dünya nasıl bir dünya olacak ve bu dünyayı kim inşa edecek?
- Yapay zekâ ve biyoteknoloji alanındaki gelişmeler Corona sonrası dünyanın inşasında ne denli rol oynayacak?
Yapay zekâ ve biyoteknoloji alanındaki gelişmelerin felsefi, hukuki,
ekonomik ve tabii ki siyasi sonuçları Batı'da çok uzun zamandır gündemde
olmasına rağmen, ülkemizde maalesef bu konular
sözünü ettiğimiz bağlamlar çerçevesinde yeterince tartışılmıyor. Özellikle
İslami çevrelerde konunun tartışılması daha az yer tutuyor. Oysa düşünce
adamlarının, yazarların, akademisyenlerin konuya daha çok ilgi göstermesi gerekiyor.
Doğanın ve insanın ifsadına karşı direnmek gibi asli bir sorumluluğumuz
var. Şüphesiz bunun da yolu, sözü edilen konulara ilişkin düşünsel bir
birikimden, fikrî bir takipten geçiyor. Yaptığımız kitap tanıtımları buna
yönelik bir katkı sunmayı amaçlıyor.
Yapılan kitap
tanıtımlarına ilişkin bir kaç hatırlatma notunu da paylaşmakta fayda var:
1. Yapay zekâ
ve biyoteknolojiye ilişkin son yıllardaki yayın sayısı giderek artıyor.
Buradaki kitaplar konuya ilişkin yayınların bir kısmını içeriyor. Dolayısıyla
konuyu daha iyi yansıtan, daha yetkin başka kitaplar hazırladığımız listede yer
almamış olabilir. Ama zaman içinde bu listeyi genişletmek, düşünce adamları,
akademisyen ve öğrenciler için daha kapsamlı bir hale getirmek mümkün.
2. Bu
çalışmada listede yer alan kitapların eleştirisi, değerlendirmesi ve analizi
değil kısa bir tanıtımı yapılmıştır. Listede yapay zekâ ve biyoteknoloji
alanındaki gelişmeleri tutkuyla savunan, coşkuyla karşılayan kitaplar olduğu
gibi; muhalif, mütereddit ya da
mesafeli yaklaşan kitaplar da bulunmaktadır. Dolayısıyla kitapların eleştirel
bir dikkatle okunması gerekmektedir.
3. Kitapların
tanıtımı yapılırken, kitabın başlığı, alt başlığı, yazar, yayınevi, yayın yılı
ve sayfa sayısı verilmiştir. Sayfa sayıları verilirken kitapta sayfa
numarasının konulduğu son sayfa esas alınmıştır. Elimizdeki bazı kitaplar,
ikinci ya da üçüncü baskısı olduğu
için elimizdeki kitabın baskı tarihi verilmiştir. Kitaplar "önem" ya da "kolaylık-zorluk" gibi
kriterlere göre sıralanmamıştır.
4. Konuya
ilişkin sadece Türkiye'de yayınlanmış kitapların tanıtımı yer almaktadır. Tezler, akademik
makaleler, köşe yazıları, dergi yazıları yer almamıştır. Bunların da yer
alacağı bir bibliyografyanın hazırlanması şüphesiz konuyu daha kapsamlı
görmemizi sağlayacaktır.
5. Kitaplar
aynı konular hakkında yazıldığı için, kitaplarda tekrarların olması
kaçınılmazdır. Bu, yapay zekâ ve biyoteknoloji alanıyla ilgili yeni okumaya
başlayan okuyucular için bir sorun değil, konunun, kavramların, kişilerin,
tarihlerin oturması için bilakis faydalıdır. Kitaplarda kullanılan bazı teknik
kavramlar, kişiler, kurumlar ilk başlarda yabancı gelebilir, ama zamanla oturacaktır.
6. Kitaplarda
yer alan dipnotların ve kaynakçaların dikkatle incelenmesi okuyucular için
oldukça faydalı olacaktır. Bu nedenle yerler, isimler, kurumlar, kavramlar
ayrıca internetten de araştırılır, kaynakçalar da verilen kitaplara da
ulaşılırsa ele alınan konular hakkında daha detaylı bilgilere ulaşmak mümkün olacaktır.
7. Son olarak şunu hatırlatmakta fayda var: Yazar ve konu arasındaki ilişkinin nötr olması çok mümkün değildir. Her yazar belirli bir pozisyona yerleşerek konuyu ele alır. Dolayısıyla yazarın pozisyonu bilmek kitabı değerlendirirken faydalı olacaktır. Ancak bir kitabın yazarının aldığı pozisyonun, okur tarafından paylaşılmaması o kitabın faydalı olmayacağı anlamına gelmez. Bir kitapta verilen bilgiler ile yazarın o bilgileri yorumlamasına rehberlik eden dünya görüşünü ayırt etmek önemlidir. Okur bilgiyi kendi pozisyonu açısından yorumlamakta özgür olduğu gibi, yazarın değerlendirmelerine katılıp katılmamakta da özgürdür. Diğer taraftan kitap okurken okurun bakış açısı, dünya görüşü de kitapla kurulan ilişkide belirleyicidir. Kitapta okurun neyi görüp, neyi göremeyeceği ve kitapta verilen bilgilerin nasıl değerlendirileceğini okurun bakış açısı ve konuya ilişkin donanımı etkiler. Okur konuya vakıf oldukça eleştirel değerlendirme kabiliyeti de artacaktır.
Çalışmanın
faydalı olmasını, hayırlar getirmesini niyaz ediyoruz.
1.
TEKNOLOJİYE
KARŞI İNSANLIK İNSAN İLE MAKİNENİN YAKLAŞAN ÇATIŞMASI,
GERD LEONHARD, SİYAH KİTAP, 2018, 223 SAYFA
Almanya doğumlu Leonhard, Bonn'da İlahiyat okumuş. Daha sonra Berklee
College of Music'ten mezun olmuş. Füturizm ve bilimkurguyla ilgilenmiş. Wired
dergisi tarafından Avrupa'nın en etkili 100 ismi içinde gösterilmiş. Kitap
"yapay zekâ" teknolojisine, farklı alanlardan seçtiği örnekler
eşliğinde, eleştirel bir şekilde yaklaşıyor. Bunu yaparken, yapay zekânın
tutkulu savunucularının ve transhümanistlerin tezleri hakkında da bilgi
veriyor. Sade bir dille yazılmış. İnsan ve makine arasındaki çatışmanın 10
başlıkta mega dönüşüme neden olacağını vurguluyor. Makineye karşı insan
tarafında yer alan Leonhard, sadece eleştiri değil, öneriler de getiriyor.
2.
YAŞAM
3.0 YAPAY ZEKÂ ÇAĞINDA İNSAN OLMAK,
MAX TEGMARK, PEGASUS YAYINLARI, 2019, 462 SAYFA
Yapay zekâ çalışmalarına yön veren isimlerden biri olan Max Tegmark
MIT'de fizik profesörü. Yapay zekâ çalışmalarının bugün geldiği ve gelecekte
varabileceği yeri değerlendiren önemli bir kitap. Tegmark yaşamın gelişimini 3
aşamaya ayırıyor; biyolojik, kültürel ve teknolojik aşama. Son aşamanın sadece
yazılımı değil donanımı da tasarlayacağını söyleyen Tegmark kitabında temel
olarak "Yapay Genel Zekâ", yani insan düzeyinde bir yapay zekânın
geliştirilip geliştirilemeyeceğini, bunun ne zaman olabileceğini sorguluyor.
Kendisi, güvenlik sorunlarına dikkat çekse de yapay zekânın yanında duruyor.
Ray Kurzweil, transhümanist akımın öncü ve en popüler isimlerinden biri.
Tutkulu bir transhümanizm ve tekillik savunucusu. Kendi yaptığı birçok icat da
var. Google'ın yöneticilerinden. Kitap tarihin tekilliğe doğru aktığını ve
bunun kaçınılmaz olduğunu öne sürüyor. Kurzweil'e göre biyoloji ve teknoloji
birleşecek ve insan biyolojik sınırlarını aşıp, ölümsüzleşecek. Transhümanizmin
en tutkulu isimlerinden birinin iddialarını anlamak için okunması gerekiyor.
4.
GELECEĞİN
SUÇLARI DİJİTAL DÜNYANIN KARANLIK YÜZÜ,
MARC GOODMAN, TİMAŞ YAYINLARI, 2016, 628 SAYFA
Marc Goodman bir polis. INTERPOL'e danışmanlık yapan bir akademisyen aynı
zamanda. Slikon Vadisi'nde bulunan Tekillik Üniversitesi'nde (Singularity
University) Politika, Hukuk ve Etik Bölümü'nün başkanlığı yapmış, Geleceğin
Suçları Enstitüsü'nün kurucusu aynı zamanda. Dolayısıyla Goodman dijital
dünyaya "suç, suçlu ve mağdur" penceresinden yaklaşıyor. Kitap,
makinelerin ardındaki insanların bizimle ilgili neler yapabileceklerini bol örnekle
açıklıyor. Özellikle "Evim Evim Hacklenmiş Evim" ve "Sizi
Hacklemek" bölümleri dikkate değer. Goodman, dijital dünyanın risklerini
ve tehlikelerini kapsamlı bir şekilde işliyor.
Kitap, makinelerin yardımıyla geleceğin nasıl öngörülebileceğini ve bunun
şirketler için önemini anlatıyor. Makinelerin gıdasının "veri"
olduğunu söyleyen yazarlar, daha çok verinin daha iyi kararlar almaya nasıl
yardımcı olacağını farklı örnekler üzerinden açıklıyor.
Kitap doktor, fizikçi, füturist, sanatçı, ilahiyatçı, felsefeci... 14
uzmanla yapılan söyleşilerden oluşuyor. Söyleşiler 2008-2009 yıllarında
yapılmış. O zamanlar söylenenleri bugünler ile kıyaslamak açısından da önemli
bir kitap. Yazarlar, antiaging, siborglar, ölümsüzlük, madde ve ruh, Zekâ gibi
pek çok konuda ilginç sorular yöneltiyor uzmanlara. Söyleşilerden oluşan kitap
rahat okunuyor.
7.
SÜPER
ZEKÂ YAPAY ZEKÂ UYGULAMALARI, TEHLİKELER
VE STRATEJİLER, NİCK BOSTROM, KOÇ ÜNİVERSİTESİ YAYINLARI, 2018, 391 SAYFA,
BÜYÜK BOY
Nick Bostrom Oxford Üniversitesi'nde felsefeci. Kitabın arka kapağında,
Bill Gates'in "Bu kitabı hararetle öneriyorum" dediği yazılmış. Süper
Zekâ kavramı, "insan düzeyini aşan" yapay zekâyı tanımlamak için
kullanılıyor. Bostrom bunun ne zaman ve nasıl güvenlikli bir şekilde
gerçekleşebileceğine odaklanıyor. Kendisi, süper Zekâya ulaşılabileceğine
inanıyor. Kitabın "Değer Edinmek" ve "Seçme Kıstaslarını
Seçme" bölümleri makinelerin değerlerinin ve ahlaki tercihlerinin olup
olmayacağını inceliyor. Akademik bir metin olarak kaleme alınmış olan kitap
konuya yeni ilgi duyanlara okunması "zor" gelebilir. Kitabın
arkasında kısa bir "sözlükçe" de var.
8.
MAKİNE
OLMAK MÜTEVAZİ SORUNUMUZ ÖLÜMLÜLÜK,
MARK O'CONNEL, DOMİNGO YAYINLARI,
2018, 258 SAYFA
Bir gazetecinin kaleminden çıkan kitap seyahat kitaplarını andıran bir
üslupla yazılmış. O'Connel, kitabın daha başında ABD'deki Alcor Yaşam Uzatma
Vakfı'na yaptığı ziyaretten edindiği gözlemleri aktarıyor. Transhümanistlerle,
biyo-hackerlarla yaptığı görüşmelerden notlar aktarıyor. Kitabın satır
aralarında ilginç ve önemli bilgiler var.
9.
MAKİNENİN
KALBİ YAPAY DUYGUSAL ZEKÂ ÇAĞINDA
GELECEĞİMİZ, RİCHARD YONCK, PALOMA YAYINLARI, 2019, 356 SAYFA, BÜYÜK BOY
Yapay zekâyla ilgili en çok tartışılan konulardan biri, algoritmalardan
oluşan bu makinelerin insanlarla duygusal etkileşeme geçip geçemeyeceği.
Mutluluk, üzüntü, öfke, korku... Robotlar bu duygularımızı anlayabilir mi,
kendileri bu duyguları yaşayabilirler mi? Yonck, kitabında baştan sona bu
soruya odaklanıyor. Robotların yakın zamanda, insanların dostluk, arkadaşlık
gibi ihtiyaçlarına cevap verip veremeyeceğini, onların ailenin bir üyesi ve
hatta bir eş/sevgili olup olamayacağını tartışıyor.
10.
TRANSHÜMANİZM
İNSANIN VE
DÜNYANIN DÖNÜŞÜMÜ, AHMET DAĞ, ELİS YAYINLARI, 2018, 267 SAYFA
Ahmet Dağ Kırklareli Üniversitesi felsefe bölümünde öğretim üyesi. Nisan
2018'de yayınlanan kitap, bildiğim kadarıyla, transhümanizmi felsefi temelde ele
alan ilk telif eser. Kitap Ortaçağ'dan Aydınlanma'ya kadar Batı'nın
"insan" anlayışının dini ve seküler temellerini ele alıyor. İkinci
bölümde transhümanizm felsefi temelleri, güncel gelişme ve örnekler de
aktarılarak işleniyor. Önemli isimler, kurumlar, organizasyonlar hakkında da
bilgi veriliyor. Üçüncü bölüm transhümanizmin posthümanizme evrilme sürecini
yine hem felsefi hem de güncel gelişmelerden örneklerle işliyor. Ülkemizde
transhümanizme ilişkin az sayıda kitap olduğu düşünüldüğünde, Ahmet Dağ'ın
kitabı önemli bir boşluğu dolduruyor.
11.
YENİ İNSAN KADERLE TASARIM ARASINDA,
NAZİFE ŞİŞMAN, TİMAŞ YAYINLARI, 2011, 181 SAYFA
Nazife Şişman biyoloji, politika ve teknoloji arasındaki ilişkiyi İslami
perspektifle soruşturan az sayıda yazarlarımızdan. 2013'te okuduğum kitabı, bu
tanıtımı yazmak için tekrar elime alıp göz gezdirdim. "Hayatın ve Ölümün
Değişen Sınırları", "Biyopolitika ve Kapitalizm", "Suçluluk
Geni, Özgür İrade ve Sorumluluk", "Genetik Müdahale: Kusursuz Çocuk
Rüyası" gibi bölümlerin yer aldığı kitap, kritik konuları sade ve öz bir
şekilde inceleyip, önemli tespitler yapıyor. Nazife Şişman kitapta ayrıca,
kitabın ele aldığı konulara ilişkin izlediği 8 filmin kısa bir analizini de
yapıyor.
12.
ZİHNİN GELECEĞİ BİLİMİN ZİHNİ ANLAMAYA VE GELİŞTİRMEYE
YÖNELİK ARAYIŞLARI, MİCHİO KAKU, ODTÜ YAYINLARI, 2015, 431 SAYFA
Japon bilim adamı Michio Kaku, teorik fizik alanında ABD'de profesör.
Kitap rüyaların kaydedilmesi, telepati, hafızanın dijital harddisklere
kaydedilmesi, beyin emilasyonu gibi ilginç konuları bilimsel temelde inceliyor.
Kaku bu konular çerçevesinde çalışan üniversiteleri ve bilim adamlarını ziyaret
ediyor ve gözlemlerini aktarıyor. Kaku, kitapta yer alan öngörü ve fikirlerin
kitapta yer alabilmesi için iki kriter belirlediğini söylüyor. Bir, öngörülerin
fizik kurallarına katı bir şekilde uygun olması; İki, bu uçuk fikirlerin
olabilirliğinin kanıtlanması için bir prototipinin yapılmış olması. 3 bölüm 15
başlıktan oluşan kitabın dili sade ve akıcı.
13.
ROBO-TİZM ROBOT, ANDROİD,
SAYGORG VE YAPAY ZEKÂDA
RUH ÜZERİNE, CAN BATUKAN,
ALTIKIRKBEŞ YAYINLARI, 2017, 103 SAYFA
Yazar doktorasını "Martin Heidegger ve Gilles Deleuze'de Hayvan
Sorusu" başlığıyla Galatasaray Üniversitesi'nde yapmış. Kitap Baba Vanga'dan
bir alıntıyla başlıyor: "Yıl 2111: İnsanlar androide benzer yaşayan
robotlara dönüşecek" Donna Haraway, Deleuze ve Guattari, Leibniz,
Descartes, Nietzche gibi filozoflara göndermelerle örülmüş bu kısa kitap,
felsefi bir alt yapı gerektiriyor. Yazar, "Hayvan Felsefesinden Robotun
Felsefesine Geçiş" bölümünün hemen başında şöyle diyor: "Bir hayvan
felsefesine doğru gitmekte olduğumuzu görmeliyiz. Ancak oradan da robotun
felsefesine geçeceğiz. Gelecek anima-lizmin ve robo-tizmin yaşanacağı yılları
barındırıyor." Bu bölümde, son zamanlarda hayvan hakları kuramcılarının da
itiraz ettiği insanın üstünlüğüne dayalı canlılık hiyerarşisini reddediyor:
"En başta kaldırılması gereken bu canlar hiyerarşisidir: İnsan canı >
hayvan canı > balıklar ve böceklerin canı > bitki canı". Yazar aynı
bölümde şu düşüncesini de okuyucuyla paylaşıyor: "Hissedebilen robotlar yakın..."
14. BEDENE VEDA, DAVİD LE BRETON,
SEL YAYINLARI, 2014,
245 SAYFA
David Le Breton'un Türkçe'ye çevrilmiş Ten ve İz ve Acının Antropolojisi
başlıklı iki kitabı daha var. Bedene Veda, biyoteknoljinin imkânlarıyla bedene
yapılabilecek müdahalelerin sınırlarını soruşturuyor. Biyoteknolojinin bedeni
daima yeniden fethedilecek bir alan olarak gördüğünü vurgulayan yazar şöyle
diyor: "Maske artık yüze eklenen bir şey değildir, bizzat yüzdür..."
Önemli bir konuyu pek çok alandan seçtiği örneklerle işleyen kitap,
biyoteknolojik müdahalelerin güncel bir çetelesini de tutuyor.
15. BİYOPOLİTİKA, THOMAS LEMKE, İLETŞİM
YAYINLARI, 2014, 176 SAYFA
Biyopolitika, genetik ve üreme konularıyla ilgilenen Thomas Lemke, Goethe
Üniversitesi Sosyoloji bölümünde profesör. "Ya biyoloji politikayı açıklar
ya da politika biyolojiyi
düzenler" tespitini yapan Lemke, 1930'larda moleküler biyolojinin
Rockefeller Vakfı'nın finansıyla gerçekleştiğini ifade ettikten sonra Vakfın
amacını şöyle özetliyor: "Bu bilimin
yeni bilgilerle birlikte toplumsal denetim araçları geliştirmesini ve
insan davranışını yönlendirip uygun hale getirmesini umuyordu." Lemke,
Agamben, Foucault, Deleuze, Nietzsche, Hardt, Negri, Giddens, Heller gibi
önemli isimlerinin görüşlerine de dayanarak biyopolitikanın ana temasını özetliyor.
16. 21. YÜZYIL İÇİN
21 DERS, YUVAL
NOAH HARARİ, KOLEKTİF KİTAP, 2018, 331 SAYFA
Çok
satan Sapiens ve Homo Deus (Bu iki kitap biyoteknoloji ve yapay zekâya ilişkin
önemli bilgi ve değerlendirmeler içeriyor) kitaplarının yazarı Harari,
doktorasını Oxford'da tamamlamış, Kudüs İbrani Üniversitesi'nde tarih
profesörü. 5 kısma ayrılmış kitapta, özgürlük, eşitlik, işsizlik, savaş, eğitim
gibi 21 kavram yer alıyor. Kitabın özellikle "Teknolojik Zorluk"
kısmı önemli değerlendirmeler içeriyor. Bu bölüm, "Biyoteknoloji ve bilgi teknolojileri insanlığın daha önce
karşılaşmadığı zorluklar çıkarırken, insanlık geçtiğimiz onyıllar boyunca
küresel siyasete hakim liberal anlatıya inancını yitiriyor." tespitiyle
başlıyor. "Sıradan insanlar Yapay
zekâ ya da biyoteknolojiyi anlamayabilirler ama geleceğin ellerinden kayıp
gittiğini sezinleyebiliyorlar." diyen Harari'nin, Corona günlerinde
yeniden okunmasında fayda var.
17. İDEOLOJİ OLARAK BİYOLOJİ DNA DOKTRİNİ, R.C. LEWONTİN, KOLEKTİF KĠTAP, 2015, 108 SAYFA
Kitap CBC Radyosu'nda yapılan bir konuşmanın metninden oluşuyor.
"Genlerimizden mi ibaretiz, her şey genlerde mi bitiyor?" sorularını
soran Lewontin, biyolojinin siyasi ve toplumsal dinamikler tarafından nasıl
araçsallaştırdığını açıklıyor. Bunu yaparken, modern biyolojiyi çevreleyen
önyargıları da açığa çıkarıyor. Aynı yazarın Steven Rose ve Leon Kamin'le
birlikte yazdığı "Genlerimizden İbaret Değiliz, Biyoloji, İdeoloji ve
İnsan Doğası" (Yordam Kitap, 2018, 384 sayfa) kitabı da var. Bu son kitap
konuyu daha detaylı ele alıyor.
18. ĠNSAN SONRASI, ROSĠ
BRAĠDOTTĠ, KOLEKTĠF KĠTAP,
2018, 260 SAYFA
Braidotti
önde gelen posthümanist kuramcılardan. Braiodotti'nin aynı zamanda feminist
kuram için de önemli bir isim olması kitabın değerini arttırıyor. Toplumsal
cinsiyet tartışmalarının da güncel olduğu ülkemizde Braidotti'nin okunması önem
arz ediyor. İnsan sonrasını "organik
ve inorganik, doğmuş olan ve imal edilmiş olan, et ve metal, elektronik
devreler ve organik sinir sistemleri gibi yapısal farklar ve ontolojik
kategoriler arasındaki ayrım çizgilerini yerinden eden bir kuvvettir." şeklinde
tanımlayan Braidotti "kadın-erkek" gibi "insan merkezci"
tartışmaların ötesini göstermeye çalışıyor. Özellikle "İnsan-merkezcilik
Sonrası: Türlerin Ötesinde
Yaşam" bölümünün dikkatle
okunması gerekiyor. Kitap derdini
ortalama okuyucuya da anlatmak için çaba sarf etmiyor. Bu bakımdan konuya
uzak olan okuyucular için zorlayıcı olabilir.
19. YENĠ ATLANTĠS, FRANCĠS BACON, MĠLLĠ EĞĠTĠM BAKANLIĞI
YAYINLARI, 1990, 62 SAYFA
Bacon "Nowum Organum" kitabının yazarı, kendisi modern bilimin
kurucusu olarak anılıyor. Yeni Atlantis bir ütopya, ilk ütopyalardan biri.
Bugün yaşadıklarımız hatırda tutularak okunduğunda kitabın önemi sanırım daha
iyi anlaşılacaktır. Çünkü kitap, tahmini 1624 yılında yazılmış. Yani bundan 400
yıl önce. Yeni Atlantis'teki 6 Günlük İşler Koleji'nde antiaging, ağır harp
sanayi, algı yönetimi, genetik, uzay çalışmaları gibi pek çok konuda
araştırmalar yapılmaktadır. Kolej'in müdürü, örneğin, kitabın bir yerinde şöyle
der: "Tefessuhla birçok yerde sürünen hayvanlar solucanlar, sinekler,
balıklar peyda ediyoruz; bunların bazıları tekemmül ederek, hayvanlar ve kuşlar
gibi, mükemmel mahluklar oluyorlar, çiftleşip çoğalabiliyorlar. Bunu tamamiyle
tesadüfe bırakmış değiliz; hangi maddelerden ve onların ne nispette karıştırılmasından
ne cins mahlukların hasıl olacağını önceden biliyoruz." Hatta Kolej'de
"suni gökkuşağı" da yapılabilmektedir. Lewis Mumford önemli kitabı
İnsanlık Durumu'nda (Açılım yayınları, 2017, 599 sayfa. Mumford bu kitabı
1944'te yazmıştır) Bacon'un hayallerinden gerçekleşmiş olanların bir listesini
verir.
20. ROBOTLAR, YAPAY ZEKÂ VE HUKUK, ÇAĞLAR ERSOY, ON ĠKĠ LEVHA
YAYINLARI, 2018, 212 SAYFA
Yapay zekânın hukuka nasıl etkisi
olacak? Yapay zekâ gündelik yaşamımızı normatif anlamda nasıl değiştirecek? İnsan
gibi insiyatif kullanan robotların hukuki sorumluluğu olacak mı? Yapay zekâ ve
hukuk arasındaki ilişkiyi sorgulayan maalesef çok az çalışma var. Ersoy'un
kitabı o açıdan oldukça önemli bir kitap. Özellikle konuya ilişkin Avrupa
mevzuatını ele aldığı bölümü dikkatle okumakta fayda var. Konunun hukuki
boyutunun henüz yeni tartışılmaya başlanmış olması sebebiyle, robotların yasal
statüsüne ilişkin öne sürülen tezlerin ve karşı tezlerin bir özetini de veriyor
Çağlar Ersoy. Günümüzde hâlâ devam eden bu tartışmaların bizi nasıl bir
geleceğin beklediğiyle yakından bir ilişkisi var. Özellikle hukuk
öğrencilerinin okuması ve konuya ilişkin devam eden bu tartışmaya ileride
katılmaları için Ersoy'un kitabı iyi bir başlangıç olabilir.
21.
YAPAY ZEKÂ ÇAĞINDA HUKUK, ĠSTANBUL, ANKARA VE ĠZMĠR BAROLARI ÇALIġTAY
RAPORU, 2019, 75 SAYFA
2019
yılında yayınlanan bu rapor, ülkemizde yapay zekâ-hukuk ilişkisini ele alan ilk
rapor olma özelliğini taşıyor. Üç bölümden oluşan raporun özellikle üçüncü
bölümü kritik konuları ele alıyor: "Yapay zekâ ve Sorumluluk Tartışmaları,
Çalışanların Gözetlenmesi ve Yapay zekâ, Delil Tespitinde Yapay zekâ Kullanımı,
Türk Hukukunda Yapay zekânın Düzenlenmesi" Önemli çalışmalara atıf yapan
raporun dipnotları da dikkatle takip edilmesi gerekiyor. Raporun sonuç
bölümünde yer alan ifadeler, çalıştayı düzenleyenlerin ülkemizdeki yapay
zekâ-hukuk arasındaki ilişkinin ne yönde seyretmesi gerektiğine ilişkin
düşüncelerini de yansıtıyor: "AB’ye
uyum süreci kapsamında AB’deki düzenlemelere ve uygulamalara uyumluluğu
sağlamayı amaçlayan Türkiye’de de teknolojinin düzenlenmesinde sert hukuk
yerine bağlayıcı olmayan (yani yumuşak) hukuka ağırlık verilmesi gerekecektir.
Örneğin, ilgili bakanlıkların uygulamada birlik sağlamak ve tereddütlü durumları
açığa kavuşturmak için çıkardığı tebliğler, yapay zekâ kullanımları açısından
da düşünülebilir." Raporda yer
alan hemen her başlık bir kaç sayfalık kısa yazılardan oluşuyor. Bu
bakımdan rapor daha çok konuya bir giriş niteliğinde. Muhtemelen bundan sonraki
yıllarda daha detaylı ve kapsamlı çalışmalar yapılacaktır.
22. 2050'DE TEKNOLOJĠ MEGA TECH, EDĠTÖR:
DANĠEL FRANKLĠN, SĠYAH KĠTAP, 2019, 271 SAYFA
Siyah
Kitap'ın "Bilim-Teknoloji-Gelecek" dizisinden çıkan kitap,
makalelerden oluşuyor. Kitapta 20 makale yer alıyor. Makaleler 2050'de nasıl
bir dünyaya uyanacağımıza ilişkin analizler yapılıyor. Bu yapılırken hemen her
makale bugün geldiğimiz noktaya ilişkin de bilgiler veriyor. Kitaptaki, "Yapay
zekâ Etiği", "Veri Güdümlü Dünya", "Biyoteknolojinin
İmkanları" ve "Moore Yasasının Ötesinde" makaleleri özellikle
önemli noktalara değiniyor. Biyoteknolojinin İmkânları makalesinin yazarı
Robert Carlson yazısına şu bilgiyi vererek başlıyor: "ABD Savunma Bakanlığı'nın araştırma birimi DARPA dijital
aletlerle insan serebral korteksi arasında bir köprü oluşturmak istiyor. 60
milyon dolarlık projenin cüretkar bir hedefi var: betin için evrensel dijital
girdi ve çıktı işlevleri yaratmak." Bill Gates'in karısı Melinda
Gates'in kaleme aldığı "Teknolojiyle Kadınların Gücünü Hayal Et"
başlıklı kısa yazı gelecekte öngörülen "kadın-teknoloji" ilişkisine
dair bazı ipuçları veriyor. Gates, "Dünyadaki her kadının akıllı telefonu
olsa bu, hayatlarını değiştirebilirdi." diyor.
23.
YAKINDA -HER ġEYĠ
GÜZELLEġTĠRECEK YA DA BERBAT EDECEK ON YENĠLĠKÇĠ
TEKNOLOJĠ- KELLY WEĠNERSMĠTH-ZACH WEĠNERSMĠTH, DOMĠNGO YAYINLARI, 2019,
364 SAYFA
3 kısma ayrılmış kitap yapay zekâ ve ilişkili teknolojilere yönelik giriş
niteliğinde bilgiler vermenin yanı sıra bu teknolojinin gelecekte nerelere
varabileceğini de ele alıyor. Sade ve akıcı bir dille yazılmış kitapta çizgi ve
karikatürlere de yer verilmiş. Kitabın özellikle "Arttırılmış
Gerçeklik", "Robotik İnşa", "Sentetik Biyoloji",
"Hassas Tıp", "Biyobaskı", "Beyin-Bilgisayar
Arayüzleri" başlıkları altında verilen bilgiler geleceğimizi de dair
önemli tartışma konularını da içinde barındırıyor. Kitabın yazarı Kelly
Weinersmith Rice Üniversitesi'nde BiyoBilimler Bölümü'nde öğretim üyesi. Zach
Weinersmith ise Economist, Wall Street Journal gibi yayınlarda çizen bir
karikatürist.
24.
YETER! GENETĠK
MÜHENDĠSLĠĞĠ VE ĠNSAN DOĞASININ SONU, BĠLL MCKĠBBEN, PINARYAYINLARI, 2006, 336 SAYFA
Öncelikle
kitabın 2006 yılında yayınlandığına dikkat çekmek istiyorum. 2007'de okumuş
olduğum kitabı tanıtmak için tekrar elime aldığımda kritik birçok noktayı
kaçırdığımı fark ettim. Örneğin daha kitabın ilk sayfasında
"posthümanizm"den bahseden şu ifadeler: "...Bu plana, insanların 'insan-ötesi' bir (post-insan) dünya
yaratmak için makinelerle bir bütün haline geleceği günlerin çok uzak
olmadığını öngören ileri robot teknolojisi ve nanoteknoloji alanında çalışan
mühendisler de katılmıştır." Bill McKibben bugün tartıştığımız pek çok
konuyu kitapta ele alıyor. Örneğin 2001'de New York'ta 15 kadına kendi
yumurtaları, partnerlerinin spermleri ve ikinci bir kadın tarafından bağışlanan
yumurtanın bir kısmıyla oluşturulan embriyoların yerleştirildiği vakayı anlatıyor.
McKibben, "Deney sonucu doğan
bebeklerden en az ikisi her üç 'ebeveyn'in genetik materyalini taşıyordu."
demektedir. Yine "Kornell'deki bilim adamları ise 'yapay rahim dokusu'
ürettiler. Bir kaç yıl içinde belki de tamamen yapay bir rahim üretilecek..."
bilgisini vermektedir. Bu bakımdan kitap güncelliğini koruyor.
25.
BĠYOPOLĠTĠKA
2 CĠLT, EDĠTÖR ONUR KARTAL, NOTA BENE YAYINLARI, 2016-2017, 1. CĠLT 302 SAYFA, 2. CĠLT 347
SAYFA
Onu Kartal'ın editörlüğünü yaptığı kitabın ilk cildi "Platon'dan
Arendt'e Biyopolitikanın Felsefi Kökenleri" alt başlığını taşıyor. İkinci
cildin alt başlığı ise, "Foucault'tan Günümüze
Biyopolitikanın İzdüşümleri". Her iki ciltte alt başlıklardan da
anlaşılacağı gibi, biyopolitika kavramının felsefi literatürdeki izini sürüyor.
İlk cilt, Platon, Hobbes, Hegel, Nietzsche, Marx, Arendt gibi filozofları
biyopolitika temelinde inceleyen makalelerden oluşuyor. İkinci cilt ise,
Foucault, Deleuze, Heller ve Feher, Agamben, Hardt ve Negri, Donna Harraway,
Judith Butler gibi filozofların düşüncelerini aynı temelde inceleyen
makalelerden oluşuyor. İlk ciltte genelde çeviri makalelere yer verilmiş.
İkinci cilt tamamen telif makalelerden oluşuyor.
26.
DĠJĠTAL
RUH İNSAN VE TEKNOLOJİ ARASINDAKİ YARATICI ORTAKLIK, EDWARD ASHFORD
LEE, KOÇ ÜNĠVERSĠTESĠ YAYINLARI, 2019, 386 SAYFA
Lee,
Berkeley Üniversitesi'nde Elektrik Mühendisliği ve Bilgisayar Bilimleri
Bölümü'nde profesör. Lee Önsöz'deki "Neticeye
bakılırsa bu kitap, eğitimli teknoloji uzmanlarına veya matematikle arası az
çok iyi olan hümanist okuyuculara yönelik. Böyle kaç insan olduğundan emin
değilim ama bir kaç kişi vardır herhalde. Umarım siz onlardan
birisinizdir." sözleriyle kitabın hedeflediği okuyucu kitlesine
ilişkin de bir işaret veriyor. Kitap, bu ifadelerden de anlaşılacağı gibi,
matematiksel sembollerin, grafiklerin, formüllerin de yer aldığı ve konuyla
teknik anlamda ilgilenenlerin daha çok ilgisini çekebilecek bir kitap. Bununla
birlikte kitap teknolojinin felsefesini de yapan, teknik bilgi gerektirmeyecek
bölümler de içeriyor.
27. ĠNSAN ÖTESĠ GELECEĞĠMĠZ BĠYOTEKNOLOJĠ
DEVRĠMĠNĠN SONUÇLARI, FRANCĠS FUKUYAMA, ODTÜ
YAYINLARI, 2003, 319 SAYFA
Fukuyama'nın kitabını ilk okuduğumda, daha çok modern
psikoloji-psikiyatrinin eleştirisiyle ilgileniyordum. Kitabı daha çok bu gözle
okumuştum. Beni daha çok kitabın "Beyin Bilimi" ve
"Nörofarmakoloji ve Davranışın Denetimi" başlıklı bölümleri
ilgilendiriyordu. Fakat kitaptaki "Yaşamın Uzatılması" ve
"Genetik Mühendisliği" bölümleri zihnimde psikoloji ve psikiyatriyi
aşan daha büyük bir resmin oluşmasını sağlamıştı. Fakat yine de bu resim net
değildi. Örneğin kitabın isminde yer almasına rağmen "insan ötesi"
kavramı ilk başta çok dikkatimi çekmemişti. Daha sonraları başka kitaplarda da
karşılaştıkça bu kavramın ideolojik bağlamı zihnimde yer etmeye başladı. Sonra
kitaba tekrar dönüp, "Biyoteknolojinin Politik Denetimi",
"Biyoteknoloji Günümüzde Nasıl Düzenlenmiştir?", "Geleceğe
Yönelik Politikalar" gibi başlıkları yeniden okudum. Fukuyama dünyada
"Tarihin Sonu" teziyle daha çok tanınan bir düşünür. Bu kitapta,
biyoteknoloji alanındaki gelişmelere eleştirel bir pozisyondan bakıyor ve
konuya ilişkin iyi bir çerçeve sunuyor.
28. SÜPER ĠNSAN TEKNOLOJĠ ĠNSANLIĞI YENĠDEN TANIMLIYOR, ANDY
WALKER-KAY WALKER-SEAN CARRUTHERS, SĠYAH KĠTAP, 2019,
420 SAYFA
Kitap biyoteknoloji ve yapay zekânın gündeme soktuğu gelişmeleri popüler
bilim dergilerinde kullanılan bir üslupla aktarıyor. Konuya ilişkin temel
kavramları da açıklayarak daha çok üreme, kozmetik, estetik cerrahi, sayborg
teknolojisi alanlarda yapılan uygulamalardan okuyucuyu haberdar ediyor. Kitabın
bazı bölümleri çeşitli fotoğraf ve çizimlerle
desteklenmiş. Yazarlardan ikisi teknoloji konularında yazan ve
programlar yapan gazeteci ve yayıncı. Üçüncü yazar ise (Kay Walker) kişisel
gelişim uzmanı. O kitabı daha çok geniş kitlelerin ilgisini çekecek bir şekilde
düzenlenmesine katkıda bulunmuş.
29. 50 SORUDA YAPAY
ZEKÂ, CEM SAY,
BĠLĠM VE GELECEK
KĠTAPLIĞI, 2018, 184 SAYFA
Cem Say Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü'nde öğretim
üyesi. Kitap 5 bölüm altında toplanmış 50 soruya cevap veriyor.
"Bilgisayar Nedir?", "Yapay zekâ Nedir?", "Enformasyon
Nedir?", "Turing Makinesi Nedir?" gibi temel sorulara verilen
cevapların yer aldığı kitap aynı zamanda "yapay zekâya giriş" niteliğinde.
Kitapta, "Bilgisayar Sanat Yapabilir mi?", "Robotlar Askere
Alınsın mı?", "Yapay Zekâ Doktorluk Yapar mı?" gibi yapay
zekânın insan hayatının içine ne kadar dâhil olacağına ilişkin sorular da yer
alıyor.
30.
ROBOTLARIN YÜKSELĠġĠ YAPAY ZEKÂ VE ĠġSĠZ BĠR GELECEK TEHLĠKESĠ, MARTĠN FORD, KRONĠK
YAYINLARI, 2018, 336 SAYFA
Kendisi
de Slikon Vadisi'nde bir yazılım geliştirme şirketinin kurucusu olan Martin
Ford, Yapay zekâdaki gelişmeleri "mesleklerin geleceği" açısından ele
alıyor. Ford, robotların yükselişiyle birlikte sadece geleneksel bazı meslekler
değil, mevcut ekonomik işleyişin yapısal bir değişim geçirip geçirmeyeceğini
sorguluyor. Ford, kitap boyunca şu soruya cevap vermeye çalışıyor: "Hızlanan teknoloji, refahın
sürdürülebilmesi için gerekli sistemi sil baştan yapılandırmaktan başka çare
bırakmayacak derecede bütün sistemi alt üst edebilir mi?" Kitapta
sağlık, eğitim, sanayi sektörlerinden bol miktarda örnek yer alıyor. Kitap
akıcı ve sade bir dille kaleme alınmış.
*
Son olarak Yapay zekâ dosyasını
işlemiş iki dergiyi de tavsiye etmek istiyoruz.
1.
Mimar ve Mühendis Dergisi (Yapay zekâ Dosyası: Sayı 106, Nisan 2019)
Mimar ve Mühendis dergisinin konuyu kapsamlı bir
şekilde işlemiş. Dergide 21 makale yer alıyor. Bazıları doğrudan mesleki
formasyona dönük makalelerin de yer aldığı dergi de Amerika Iowa Devlet
Üniversitesi'nden Andrew Kusiak ile bir söyleşi de yapılmış.
2.
Cogito (Yapay zekâ Dosyası: Sayı 13,
1998)
Cogito'nun dosyasında yer alan bazı makaleler şunlar: John Searle:
"Bilgisayarlar Düşünebilir mi?", Cem Say: "Akla Doğru",
Haldun Özakkaş: "Yapay zekâ: Bilgi Çağında Akıl-Beden Sorunu", Güven
Güzeldere: "Yapay zekânın Dünü, Bugünü,Yarını"
Aile
Akademisi Derneği Mart 2020
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder