Masaaki İmai’den Otel Müdürüne Ders




Adil Gürkan

Bu davetin, çalışanların pek hoşuna gittiği söylenemezdi. Otellerinin performansı mükemmel idi, otelcilik sektörü ile alakası olmayan bu Japon onlara ne öğretecekti ki? Bu hoşnutsuzluğa rağmen bütün çalışanlar sabah saat 9’da konferans salonunda toplandılar.

Mr Masaaki çalışanlara takdim edildi. Hiç de öyle bir danışmanda olması gereken parlak özelliklere sahip değildi. Berbat bir İngilizcesi vardı. Sanki kafasında oluşan cümleleri Japonca kurguluyor ve sonra da o acemi İngilizce’ye tercüme ediyordu.

“Günaydın”

“Haydi çalışmaya başlayalım”

“Bana bu çalışmanın bir workshop olacağı söylenmişti. Bakıyorum ne ‘work’ var ne de ‘shop’

“Haydi o zaman işin gerçekleştiği yere giderek devam edelim. Binanın zemin katına inelim ve ilk odaya bakalım.”

Mr Masaaki Otel Yöneticileri ve diğer katılımcılar ile birlikte konferans salonundan çıktı ve belirledikleri odaya yöneldi. Yanlarında eğitimi kayda alan kamera ekibi de vardı.

Bu oda otelin çamaşır deposu idi…

Mr Masaaki odaya girdi, pencereye gitti ve dışarıya hayranlıkla baktı. “Harika bir manzara.”

Çalışanların yüzünde alaycı bir gülümseme belirdi. Japon danışman ta ülkesinden buraya bu cümleyi söylemek için mi gelmişti?

“Böyle güzel manzarası olan bir odayı çamaşırhane deposu yapmak yanlıştır. Bu odayı müşteri odası yapın ve çamaşırhane için bodrum katında bir yer ayarlayın”

Aahaa!

Bu güne kadar hiç kimse bu konuda bir şey düşünmemişti.

Otel Genel Müdürü öne atıldı.

“Doğru, yapılabilir”

Mr Masaaki “E o zaman haydi yapalım” dedi.

Aahaaa!

Genel Müdür gülümsedi. “Evet bayım, bunu ajandama not alıyorum. Bu önerinizi workshop ile ilgili olarak hazırlayacağımız rapora da yazacağız.”

Mr Masaaki şaşırdı.” Özür dilerim, ama bu işin not alıp rapora yazmakla bir alakası yok ki”

“Hemen şimdi yapalım”

Genel Müdür şaşırdı; “Hemen şimdi mi?”

“Evet! Hemen şimdi. Bodrum katında çamaşır deposu olabilecek bir oda belirleyin ve bütün bu malzemeyi hemen dışarı çıkartın”

“Bütün bu işlem birkaç saatinizi alır öyle değil mi?”

Genel Müdür şaşırmıştı, sadece “Evet” diyebildi.

Mr Masaaki devam etti; “Öğle yemeğinden önce buraya bir kez daha gelelim”

”Sanırım o saate kadar bütün bu malzeme ve ekipman boşaltılmış olur. Hızlı çalışacak bir ekip de halıları, mobilyayı, banyoyu, tuvaleti bitirir. Siz de hemen bu gün günlük oda fiyatınız olan birkaç yüz doları kazanmaya başlarsınız”

Genel Müdür bu kararlı adamın kesin ve net önerileri karşısında itiraz edebilecek hiçbir nokta bulamamıştı. Kısaca “Evet bayım” diyebildi.

Mr Masaaki sonraki ziyaret edilecek nokta olarak mutfak bölgesini belirledi.

Grup mutfağa girdi.

Hemen girişte iki büyük küvette yüzlerce bulaşık tabak birikmişti.

Mr Masaaki ceketini çıkardı ve tabakları yıkamaya başladı.

Genel Müdür bu kez şoka girdi.

“Beyefendi lütfen. Ne yapıyorsunuz?”

Mr Masaaki sakin ve keyifli idi.

“Ne demek ne yapıyorsunuz? Gördüğünüz gibi bulaşıkları yıkıyorum.”

”Ama efendim bunu yapmak için personelimiz var”

Mr Masaaki yıkamaya devam etti.

“Küvetler sadece tabakları yıkamak içindir. Tabaklar raflarda tutulmalıdır. Şimdi buradaki tabakların da bu raflara konması gerekir.”

Bütün yönetim şaşkındı. Bu danışman onlara bunları söylemek için mi gelmişti?

Bütün tabakları yıkadıktan sonra Mr Masaaki Genel Müdür’e kaç tane tabakları olduğunu sordu.

“Çok fazla” dedi. Genel Müdür… “En küçük bir sıkıntı yaşamayacak kadar çok fazla”

“Japonca’da bir sözcük vardır; Muda” dedi Mr Masai

“Muda, gecikme demektir… Muda aynı zamanda gereksiz harcama anlamına da gelir.”

“Bu workshoptan almamız gereken ilk ders Muda’dan, yani hem gecikmelerden hem de gereksiz harcamalardan kaçınabilmeyi öğrenmektir.”

”Eğer yeterinden fazla tabak varsa bunların yıkanmasında gecikmeler olacaktır”

“Bu sorunu aşmanın birinci adımı gereken sayının üzerindeki bütün tabakları göndermektir.”

Genel Müdür bu öneriye de aynı cevabı verdi; “Bunu raporumuza koyacağız”

“Hayır” dedi Mr Masaaki; “Bu durumu rapora yazarak zaman kaybetmek de bir Muda örneğidir”

”Hemen bu gün bütün fazlalık tabakları kutulara doldurmalı ve TAJ Grubun hangi otelinde bir gereksinim varsa oraya göndermeliyiz.”

“Şimdi workshopun geri kalanında otelin neresinde bir Muda var ise onu bulmaya çalışacağız”

Bu sözlerden sonra bütün çalışanlar otelin neresinde ve hangi süreçte bir Muda varsa onu bulmak ve gidermek için kafa yormaya başladı.

Son gün Mr Masaaki bir hikaye anlattı;

Bir Japon ve bir Amerikalı vahşi ormanda avlanmaya gitmişti. Uzun bir süre dolandıktan sonra av tüfeklerine fişek almayı unuttuklarını fark ettiler.

Birkaç dakika sonra da bir aslan kükremesi ortalığı inletti.

İkisi de koşmaya başladı.

Bir ara Japon durdu ve ağır av ayakkabılarını çıkarıp hafif spor ayakkabılarını giydi.

Amerikalı şaşırmıştı; “Ne yapıyorsun?”

“İlk yapmamız gereken aracımıza ulaşmak… Hem o ayakkabılarla aslandan hızlı koşabileceğini mi sanıyorsun?”

”Hayır” diye cevapladı Japon. “Senden hızlı koşayım, yeter”

Hikayeyi dinlemeye dalmış olan herkes bir anda uyandı. Öyle ya, aslan ilk avını yakaladığı anda koşmayı bırakacaktı.

“Bu hikayeden çıkarılacak olan ders;

“Bu günün rekabeti çok acımasızdır. Birkaç adım da olsa rakibinizden önde olmak hayati önemdedir.

“Büyük ve adeta bir hediye gibi size bahşedilen bir ülkeniz var.”

“Eğer üretim maliyetlerinizi düşürüp insanlara her zaman en iyiyi ve en değerliyi sunabilirseniz, Dünyanın diğer birçok ülkesinin kilometrelerce önünde olursunuz”

Bu yazıyı beğeneceğinizi tahmin ediyorum. www.fropki.com isimli bir siteden tercümedir.

Teşekkürler

Kaynak:
http://turizmaktuel.com/haber/japon-danismandan-otel-mudurune-ders

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

En Popüler Yayınlar

Öne Çıkan Yayın

4. Uluslararası Dijital İşletme, Yönetim ve İktisat Kongresi | 4rd International Congress on Digital Business, Management & Economics | 20-22 Eylül 2024

4. Uluslararası Dijital İşletme, Yönetim ve İktisat Kongresi | 4rd International Congress on Digital Business, Management & Economics | ...


"Başkalarının yoluna taş koyacağımıza, taş üstüne taş koyalım..."