Sezai Karakoç: "BİR MUM MİSALİ..."


BİR MUM MİSALİ...

Konukların dolu olduğu, konuşmadan sessizce oturdukları, adeta birini beklerken ortalıktaki heyecanı elle tutup gözle görülürcesine hissettikleri bir odada, elinde mum tutan adam en güzeldir!

Elinde mum tutan, böylece odayı aydınlatan ve böylece karanlığı koğan adam ne güzeldir!

Mum tuttuğu için tepeden tırnağa aydınlanan, baştan başa ışık haline gelen, adeta mum haline gelen, sanki elindeki mumdan değil de kendinden ışık saçan adam ne güzeldir!

O mumu söndürmeyip de hafif hafif yanmasını ve sevinçli sevinçli ışımasını sağlayan rüzgar ne güzeldir!

Ve eriye eriye herkese ışık dağıtan, adeta her zerresini bir ışık damlasına çevirip ışık isteklilerine armağan eden, son zerresine kadar aydınlatma görevini sürdüren, sonunda fani olan mum ne güzeldir!

Elde tutulan mum ne güzeldir!

Şairlerin binbir benzetmesine konu olan, aşk olgusunun ekseni gibi görülen, ağlayıp eriyen bir kalp gibi, ya da yıkıcı güzelliğin simgesi gibi ebedileştirilmek istenen mum.

Işığı kimbilir nasıl bir güzellik olarak idrak ettiği için mumun alevine atılan, bir daha, bir daha atılan pervane ne güzeldir.

Bir toplumu karınca kararınca, kendi çapında aydınlatma vazifesini yapan kişi, ister elinde mum tutan adam deyin, ister mum, ister pervane deyin, ister hepsi deyin, işte budur. 

Toplum karşısında, elinde mum tutan adamdır o.

Hayat karşısında eriyen mumdur.

İdeal ve hakikat karşısında, kanatlarını ve göğsünü, bütün benlik ve varlığını yakan pervanedir.

Öyleyse derim ki, elinde mum tutan adamları olan toplum ne güzeldir.

Ve o toplumun o sohbet çağları ne güzeldir.

Ve o ışığın saçıldığı demler ne güzeldir.

Ve o zamanlar ne güzeldir.


KAYNAK:
Sezai Karakoç, "BİR MUM MİSALİ...", Gün Saati.


Fedakar mumların ve sebatkar pervanelerin yılı olsun 2019...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

En Popüler Yayınlar

Son 1 Yılın Popüler Yayınları