LATİN AMERİKA’DA İNSANIN REFAHI



A. Lyamina
Dünya ve Ulus Ekonomisi Dergisi (Mirovoe Natsionalnoe Hozyaystvo,
МИРОВОЕ И НАЦИОНАЛЬНОЕ ХОЗЯЙСТВО), 2011, №:1
Türkçeye Çeviren: Muhammet NEGİZ
Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesi


  Latin Amerika için 1960 yıllardan beri en iyi yıllar 2003-2008 arası oldu. Finansal istikrarsızlığın sembolü haline gelen bölge son durgunluktan nispeten kolay ve hızlı çıktı.  2008’in sonu ve 2009’un başlangıcındaki çöküşten sonra bölgede, birçok değerlendirmede, yılda %5 civarında ekonomik büyüme gözlenmektedir.

Ekonomistlerin tahminine göre, eğer bölge bu tempo ile 2025 yılına kadar büyümeye devam ederse, kişi başına düşen Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla Latin Amerika’da 22.000 dolar civarında olacak, Brezilya ise Çin,  Amerika, Hindistan, Japonya’dan sonra oldukça gelişen ekonomisiyle gelen ülke olacak..

Şekil 1. Latin Amerika Bölgesi, Kişi Başına Düşen GSMH-2009  (Kaynak:www.economist.com)


Bölge ülkelere göre kişi başına Gayri Safi Milli Hâsıla oranları farklılık göstermektedir. Bölgede ortalama kişi başına düşen Gayri Safi Milli Hâsıla 10.654 dolar şeklindedir. Oldukça yüksek gösterge Panama’da 15.300 dolardır. Oldukça düşük gösterge ise Nikaraguay’da 2.900 dolardır.  Şekil ikide anlaşılacağı üzere diğer kıtalara nazaran, Latin Amerika’da gelir dağılımı eşitsizliği daha belirgindir.

                                     Şekil 2, Gini Oranlara, Dünyanın bölgelerine göre, 2004 yılı



Bununla birlikte birçok olumlu eğilimler gözlenmektedir. (Şekil 3) 2002 yılından 2008 yılına 580 milyon Latin Amerikalı yoksulluktan kurtuldular ve gelir dağılımında eşitlik biraz daha sağlanmış oldu.

Şekil 3, Gini Endeksi, %’lik Değişim, 2000-2006 yılları

 
Her ne kadar böyle olsa da, bütün bölge için tek genel bir çıkarım yapmak mümkün değil, ilk olarak farklı ülkelerde farklı rejimler bulunmakta. İkinci olarak, Kişi başına düşen GSYİH eskisi gibi büyük bir farklılık arz etmekte (Panama’da 15.300 dolar ve Nikaragua’da 2.900 Dolar, Bildiren: ECLAC)  Eskisi gibi, bölgenin birçok ülkesinin gelişimi doğal kaynaklara bağımlılık göstermektedir. (Şekil 4) Özellikle bu, Şili, Peru, Venezuella gibi ülkeleri ilgilendirmektedir. Hammadde ihracatı, ihracat oranının dörtte üçünü kapsamaktadır. 

Şekil 4- Doğal Kaynakların Kullanımından Elde Edilen Vergi Gelirinin Genel Vergideki % Oranı

 
Kaynak: Economist.com


REFAHIN İYİLEŞTİRİLMESİNİN NEDENLERİ

Kesinlikle söyleyebiliriz ki, demokratikleşme, sosyal reformlar ve küreselleşme sayesinde bölge nüfusunun refahı iyileşti.

1.Demokratikleşme. Son 30 yılda, birçok ülkenin politik sisteminde açıkça demokratikleşme gerçekleşti.

2.Küreselleşme. Politik rejimlerin yumuşaması ve büyük kaynak potansiyeli yabancı yatırımcıları kendine çekti. Sonuç olarak, birincisi, yeterince iş yeri oluşturulmuş oldu. 

3. Sosyo-ekonomik reformlar (Tarım alanında inovasyon). Yoksulluğun seviyesinin düşmesi çoğunlukla sosyal program sayesinde gerçekleşti. Dünya Bankası’nın belirttiğine göre çoğunlukla, para dönüşümü programı, Latin Amerika demokrasisinin oluşturulması, anlaşılır derecede fakir nüfusa yardımcı oldu. Bahsedilen programa göre, anneler, çocuklarının okula gitmesi ve sağlık kontrollerinin yapılması şartıyla bir çocuk için 5 dolardan, 33 dolara kadar para aldılar.

Bilgi kaynaklarının yaygınlaşması köylerin modernizasyonuna yardımcı oldu. Cep telefonu iletişimi ve yolların iyileştirilmesi ile fakir köylü nüfus ürünlerini büyük hacimlerde satabilme ve şehirde çalışabilme imkânına kavuşmuş oldu.
Bütün bunlar demek oluyor ki, bütün Latin Amerika bölgesinde orta sınıfın miktarı artmaktadır. Uruguay’da bu oran % 56, Bolivya’da %37 şeklindedir. Ancak eğer İtalya’nın %68 oranı ile kıyaslayacak olursak, bütün Latin Amerikalıların kapitalist ülkelerde fakir olarak görülebileceğini söylememizde sakin.  
Refah düzeyinin yükselmesinin göstergeleri ile birlikte ailelerdeki çocuk miktarını da azalmaktadır. Şimdilerde Meksika’da kadınlar 2 çocuğa sahiptirler. (Bu sayı 1960 yılında 7 şeklindeydi.) Açık Pazar ekonomisi tüketim mallarının fiyatlarının düşmesine neden oldu. Ekonomik istikrar da kendi katkısını sağladı.
1960’lı yıllarda 5 Meksikalı aileden 4’ü, iki odadan fazlası olmayan ve kanalizasyon erişiminden yoksun evlere sahip iken, şimdilerde 3 odalı ve kanalizasyon bağlantılı evlere sahiptirler.

ÇÖZÜMLENMEMİŞ SORUNLAR

Eskisi gibi değişmeyen sorun; suç oranlarının yüksekliği: yönetimdekilerin kendileri suça dünyasına meyilliler, uyuşturucu ticareti devletlerin gelirlerinin temelini oluşturuyor. Sonuçta; Meksika’da, Latin Amerika ülkelerinde milli güvenlik uyuşturucu ticareti yapan ordu nedeniyle, tehdit altındadır. Bölge nüfusunun çoğunluğu eğitim haklarına sahip olmakta eşit haklara sahip değiller, akabinde de suç alanlarını tercih ediyorlar.

Nüfusun büyük çoğunluğu bu gölge ekonomiyle meşgul olmaktadır. Latin Amerika bile diğer zamanlara göre daha demokratik, birçok ülkede demokrasi rejimi şartlara göre şekillenmektedir (Venezüella, Nikaragua, Ekvator). Nüfus, şimdilerde, yarından emin değil, yatırım yapmadıkları gibi tasarrufu da tercih etmiyorlar. Aynı şekilde, (Hükümetin özel girişimleri desteklemediğinden dolayı)Latin Amerika’nın piyasalarında Oligopoller hüküm sürmektedir. Sonuçta, ekonomik büyüme temposun 1960’tan beri yüksek olduğuna göre, bölgenin ekonomik gelirleri %47 artmış olmaktadır.

Bölgenin ekonomisine yatırım akışı büyük olmadığından, sanayi sektörü ile hizmet sektörü finansal yetersizlikle karşı karşıya kalmaktadır. Sonuç olarak, diğer bölgelerden derece olarak farklılaşan, yapısal gelişme problemi ortaya çıkmaktadır.

Sonuç:

Hızlı ekonomik gelişmenin sonuçlarına rağmen, durum kırılgan kalmaktadır. Son on yılın başarısını sağlamlaştırmak için, Latin Amerika ülkelerinin aynı şekilde büyük tempo ile büyümeleri gerekmektedir. Latin Amerikalıların eskiden olduğu gibi, refah durumu, gelişmiş ülkelerin insanlarının refah düzeyine göre daha düşüktür. 

Faydalanılan Kaynaklar:

The Economist
1.      Dünya Bankası verileri,
2.      ECLAK verileri (Economic Commission for Latin America and the Caribbean




LATİN AMERİKA’DA İNSANIN REFAHI pdf

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

En Popüler Yayınlar

Öne Çıkan Yayın

4. Uluslararası Dijital İşletme, Yönetim ve İktisat Kongresi | 4rd International Congress on Digital Business, Management & Economics | 20-22 Eylül 2024

4. Uluslararası Dijital İşletme, Yönetim ve İktisat Kongresi | 4rd International Congress on Digital Business, Management & Economics | ...


"Başkalarının yoluna taş koyacağımıza, taş üstüne taş koyalım..."